Geçen sayımızda bölgemizin önemli iş insanlarından Hayri Güneş ve Müyese Güneş ile söyleşi yapmıştık. Bu ay ise yine bu aileden çıkan, azim ve başarı dolu iş hayatı ve mütevazı kişiliğiyle örnek teşkil eden bir iş adamı olan Hayrettin Güneş ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

1) Öncelikle bize biraz geçmişinizden bahsedebilir misiniz?

1977’de Almanya’da Breisach’ta doğdum. Burada Alman okuluna gittim, haftada bir gün de Türk okulu vardı. Ben kücçükken Breisach'ta babamların dükkanları vardı. Hem okula giderdik hem de çok küçük yaşta anneme yardım ederdik. Kasaya boyumuz yetmezdi, altımıza sandık koyardık. Erken yaşta iş hayatına atıldık.

2) Babanız Hayri Güneş ile yaptığımız röportajda da sizden gururla bahsetti. Sizce Güneş ailesinin başarısının sırrı nedir?

Derler ya “birlikten güç doğar”, biz bu felsefeyle, hep birlikte birbirimize sevgimizi, saygımızı, inancımızı yitirmeden ilerledik. Babam her zaman derdi ki “Hiçbir zaman yerinizde durmayın, her zaman ileriyi düşünün, bir şeyin daha iyisini yapmaya çalışın” bu şekilde bizleri büyüttü. Kendisi bize hep, ben bu kadarını yaptım, siz burada okudunuz büyüdünüz, sizin daha da fazlasını yapmanız lazım diyerek motivasyon kazandırdı.

Ben pratik şekilde öğrendim hayatı. Annem ve babam da bana güç veriyor, kendi kendime babam, annem bu kadar çalışıyor, ben daha çok çalışmalıyım diyorum. 

3) İş hayatı süreci nasıl ilerledi?

Ben henüz 14 yaşındaydım, annemin eniştesi babamın muhasebe işlerini yapıyordu. Kendisi Fransa’ya taşınmıştı, ben işi bırakıyorum, sana muhasebe ile ilgili her şeyi öğreteceğim dedi. Bir sene boyunca beni kendisi yetiştirdi. O zamandan beri komple bizim muhasebe evraklarını, kontrolleri hepsini ben yapıyorum. Daha sonra meslek yaptım. Babam bana turizm okulunu otelciliği bitir dedi. Bizim Antalya Kemer’de otel olduğu için bitirdikten sonra otelin başına geçersin dedi. Ben 14-15 yaşlarındayken zaten yaz tatili olduğunda 6 hafta bizim otelde kalırdım, orada çalışırdım. Mesleği bitirmeden evvel babam bizleri topladı, dükkânın olduğu binayı satın alacağını söyledi. Bir kısmı bistro yaptık, bir kısmı bir süre manav olarak devam etti, 1. katı da çok güzel bir restoran yaptık. Adını da Kapadokya restoran koyduk. Daha sonra ben de burada kalmaya karar verdim. Etrafta büyük marketler açıldıktan sonra manavı kaldırıp, yavaş yavaş restoranı büyüttük. Terasta sadece 4 masamız vardı, işi çok büyütünce belediye de turizme de çok katkı sağladığımız için 20 masalık yer verdi. Ben 10 sene boyunca restoranda sabah akşam çalıştım.

2004 yılında Casino işine başladık. Benim eniştem Ender Erdikici ve babam daha önce başlamışlardı. Ben turizm okuduğum için, casino işleri önce uzak geldi, sonra da 2004’te burada Breisach’ta başladık. 2009’da ben restoranı bıraktım, arka planda tabii ki devam ettim. Selahattin Aydın, kendisi benim samimi arkadaşım hem benim sağ kolumdur, hem de benden sonra controlling management yapan arkadaş. Ona restoranı teslim ettik. Casino işine başladıktan sonra çok şey değiştirdim, işletmelerimizi modern ve teknolojiye uygun bir hale getirdim. Daha sonra teknolojiyle birlikte işler biraz daha kolaylaştı, daha çok zamanım olmaya başladı, sonra birkaç casino daha açtık. Emmendingen, Ihringen, Endingen’de açtık. 

Daha sonra kendi özel firmamı açtım. Zaten iş hayatında kendimi ispatladım, bu şirkette de kendimi kendime ispatlamak istedim. Kendi başıma kurduğum bir şirketle bu yaşa kadar ne öğrendim, ne deneyim kazandığımı sergilemek istedim. Allah’a şükür burası da çok iyi çalışıyor. Daha sonra Mahlberg, Oberkirch ve Kehl’de mekanlar açtık. Hala enerjimiz bitmedi, Greffern ve Weisweil şubelerini açtık. Son açtığımız yerler çok zor oldu. Belediye başkanlarıyla birebir konuştuk, konseptleri sunduk. Bununla da yetinmedim. Casino işleri artık devlet tarafından biraz kısıtlanmaya başladı, bu yüzden alternatif aradım. Weisweil’da bir de Sportbet alanında yeni bir sektöre başladım. Bununla birlikte bütün iş yerlerimiz için de Sportbet başvurusu yapacağız. Bu arada eniştemle birlikte Katamaran, yat işine başladık. Bir yaz Bodrum’a izne gittik, Bodrum’u eniştem bana gezdirirken yat turu yapmaya karar verdik. Yatçılara gittik, uçuk fiyatlar söylediler. Biz Casino işi yapıyoruz da bu işte de değişik bir potansiyel var, diye düşündüm. Eniştem Ender Erdikici işi iyice araştırdı, Hırvatistan’da bir bağlantı buldu. Şansımıza hazır yapılmış, güzel bir yat bulduk. Crew ayarlandı. Anlaşmayı yaptık, üç sene oldu şu an Hırvatistan’da iyi bir seviyede işletiyoruz.  Şimdi yeni bir sipariş daha verdik, Şubat’ta Mart’ta Hırvatistan’a gelecek. Bu işi ilerleyen zamanlarda Bodrum’a da götüreceğiz.

Ben ayriyeten bir de inşaat ve emlak işine (Bauträger) girdim. Binalar yaptırıyorum, işyerleri yaptırıyorum, kiraya veriyorum. Bu proje kapsamında da Breisach’ta 7 daire 6 büyük ofis yaptırıyoruz, Weisweil’da da ikinci bina olacak, 150 m2’lik 6 lüks daire yapılacak. Bu işte de babama emeklerinin boşa gitmediğini gösterdim.

Bu arada controlling management firmamızın içinde bizim kendi güvenlik şirketimiz de var. Bir sorun olduğu zaman güvenliği de kendimiz sağlıyoruz. Şirketlerimizin muhasebe kayıtları profesyonel çalışanlar tarafından gerçekleştiriliyor. Ayrıca yine Breisach’ta üç katlı bir büro satın aldım. Burada da 4 kişilik mesleğini yapmış tecrübeli bir ekip, bütün şirket işlerimizi takip ediyor.

4) Birçok farklı sektörde iş yaptınız. Şimdi de Mustafa Yılmaz ve Doğuş ile büyük bir proje başlatıyorsunuz. Bu yolculuk nasıl başladı?

Müzik sektörüne biz Breisach’ta hobi olarak başladık. Türkü bar açtık, burasının da açtığımız her yer gibi güzel bir yer olmasını istedik. Önceleri içi eskiydi, ben içini yenilemek istedim. Hem modern, hem aile ve gençler için bir konsept hazırladık. Türkiye’den sanatçılar da getiriyoruz. Ayda bir diye çıktık, iki üç derken şu an her haftasonu albümü olan, profesyonel sanatçılar sanatçılar geliyor. Mustafa Yılmaz’ı ben Youtube’dan izliyordum, kendisi birçok insanın sevdiği bir fenomen. Onunla iletişim kurduk, buraya geldi. O arada Doğuş’un konseri vardı. Mustafa Yılmaz çıkınca o da etkilendi performansından. Sonra ilk kez burada ikisi düet yaptılar. Mustafa Yılmaz’a ben menajerlik teklif ettim, Doğuş da kendisine şarkı verdi. Derken anlaşma yaptık kendi aramızda. Önce bir şarkı için anlaşmıştık. Yapmışken albüm yapmaya karar verdik. Doğuş’tan 5 şarkı aldık, 4 yeni, 1 kendisinin eski parçalarından. Doğuş’tan Mustafa Yılmaz’ın iki şarkısına düet yapmasını rica ettim. O da bizi kırmadı. İlk parçası slow, son parçası yaz hiti olacak. Geçen hafta İstanbul’da üç şarkının çekimi yaptık, diğerleri de yakında bitecek ve üç de video çekilecek. Albüm Şubat’ta çıkacak. Bu süreçte Doğuş'un menajeri C. Özkan Yılmaz ile birlikte çalışıyoruz. Kendisi de bizlere video çekimleri ve düetlerin gerçekleştirilmesinde yardımcı oluyor. Dördümüz Mustafa Yılmaz'ın albüm çalışmaları için yoğun bir şekilde çalışıyoruz.

5) Son olarak özellikle genç okurlarımıza bir tavsiyeniz var mı?

Okullarını bitirsinler, meslek mutlaka yapsınlar. Burada mesleği olanlar ayrı bir karaktere erişiyorlar. Mesleği olanlar daha motivasyon sahibi, hedef sahibi. Gençlerimiz her zaman önüne hedef koysun, kendi kendini tartsın. Teknolojiyi takip etsinler, çağa ayak uydursunlar. Bir de insanın nereden geldiğini de unutmaması lazım. Ben hiçbir zaman o zor günlerimizi unutmadım. Kaprisli, havalı bir insan olmadım. Dürüstlük, doğru olmak, işine dört elle sarılmak önemli. Azim ve sabır da bu yolda çok önemli.

İş hayatındaki azimli, kararlı ve adil duruşları ile bölgemizin örnek teşkil eden figürleri Sayın Hayri Güneş ve kıymetli eşi Müyese Güneş ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. İlham verici bir serüvene sahip Güneş çifti, aile şirketlerinin başarı öyküsünü bizlerle paylaştı.

1. Hayri Bey, öncelikle bize biraz geçmişinizden bahsedebilir misiniz? Nerede doğdunuz, Almanya’ya geliş süreciniz nasıl gerçekleşti?

Ben Türkiye’de 1947 yılında Gaziantep’in Doğanpınar köyünde doğdum. Almanya hayallerim daha gençlik yıllarımda başlamıştı. 1970 senesinde köyümden küçük tahta bir valiz, birkaç küçük eşya ve çok az bir parayla yola çıktım ve önce Avusturya’ya geldim. Burada Viyana’da çalıştım. Daha sonra aracı vasıtasıyla 1971’de Almanya’ya, Breisach’a geldim. İlk önce burada bir tekstil fabrikasında çalışıyordum. Daha sonra istek yaparak eşimi buraya getirdim. 1978’e kadar eşimle birlikte tekstil fabrikasında çalıştık.

                 2. Kendi işinizi kurma hikayesi nasıl başladı?

Fabrikada yaptığımız birikimlerle eşimle birlikte bir market açtık. Gıda ürünleri satıyorduk. 1970lerde burada Türk peyniri, zeytini, sucuğu bulmak çok zordu. Et yiyemiyorduk. Ben buradaki Türk vatandaşlarının ihtiyaçlarını keşfettim ve bu ihtiyaçları getirmeye başladık. Bir arkadaşımla birlikte çiftliklerden et tedarik ediyorduk. Sene 1972’ydi ve bunları o zaman yapmak çok zordu. Zor şartlarda da olsa bu gıda problemini çözdük. Tabii o zamanlar Türk televizyonları da şimdiki gibi yoktu. Türk müzik kasetleri vardı, onları getirtip satıyorduk. 

1980’lerde çanak anten çıktı, insanlara bu hizmeti de verdik. Daha sonra bir atılım daha yaptık. Döner Almanya’da büyük şehirlerde yapılmaya başlanmıştı, marketin yanında bir de döner kebap yapmaya başladık. O da başarıya ulaştı. Benim gözüm hep yeniliklerdeydi. Hem çalışıyor hem yenilikleri takip ediyordum. 

         3. Yıllardan beri devam eden başarılı restoranlarınız var. Restoran işlerine nasıl başladınız?

O zamanlar bir tane gerçek Türk mutfağı yemekleri yapan Türk restoranı yoktu. Dönerden başka bir seçenek de yoktu. Bu sırada marketin olduğu binayı satın aldık. Üst katını ve alt katını restoran yaptık, marketi küçülttük ve bir süre sonra marketi de kaldırıp sadece restorana odaklandık. Restoranın ismini özellikle Türk mutfağı olduğu belli olsun diye Kappadokien Türk Restoranı koyduk. Restoranımızda 100’e yakın yemek çeşitleri var, Osmanlı mutfağının yemekleri de var var. 23 seneden beri halen aynı kaliteyle devam ediyor. 

               4. Birçok farklı sektörde iş yaptınız ve şimdi Grand Casino Group’un sahibisiniz. Bu yolculuk nasıl başladı?

Bütün bu işleri başarıyla kurduktan sonra bir yenilik daha yapalım dedik. Etrafta ufak Spielhalle denilen oyun alanları vardı. Damadım ve oğlumla birlikte Casino formatında, diğer havasız ve karanlık spielhalle’lerden farklı olarak tertemiz, ışıklandırması ve havalandırması dört dörtlük bir işletme yapalım dedik.  Önce Freiburg’da Monte Carlo’da başladık sonra da Breisach’da gümrük kapısında 2000 metrekarelik bir alanda yapmaya başladık. Çok ses getiren bir iş oldu. Devlet mekanlarında yeme içme bedavaydı, onları örnek aldık. Oyunculara alkolsüz yeme içmeyi bedava yaptık. Halen de böyle sürüyor. Daha sonra casino’nun yanında hem oyuncuların da yemek yiyebileceği Grand Grill Restoranı açtık.

                      5. Türkiye’de yatırımlarınız oldu mu?

Bütün bu işleri yaparken Türkiye’de de yatırımlar yaptık. Antalya Kemer’de bir otel yaptık 1979’da. Şu an halen devam ediyor. 

                         6. Peki bu başarınızın sırrı neydi? 

Aile şirketi olmamızın avantajı vardı, ben bunu çok iyi yönettim. Devamlı yenilikleri takip ettim, huzur içinde, aile birliği olarak çalıştık ve başarıya ulaştık. Eşim de işleri çok iyi yürüten, bilinen ve sevilen biri. 6 tane torunum var. Mutlu bir aileyiz. Daha da ilerlemek istiyoruz. En yakın zamanda oğlum Hayrettin inşaat şirketini açıyor. Damadım da birçok başarılı inşaat projesi yapıyor. 

Yaşım 70’e yakın, hala haftanın 7 günü ayın 30 günü çalışıyorum.180 200 kişi civarında çalışanımız var. İnsanlara ekmek veriyoruz, onlar da bize emek veriyorlar. Ben herkesin maaşını zamanında ödemeye gayret ederim. Karşıdaki emeğin ne olduğunu çok iyi bilenlerdenim.

                      7. Son olarak özellikle genç okurlarımıza bir tavsiyeniz var mı?

Birlik beraberlikten güç doğar, devamlı ileriye bakın. Gençlerimiz meslek yapsınlar, girişimlerde bulunsunlar, hep ileriye baksınlar ve çalışmaktan vazgeçmesinler. 

Müyese Güneş

1. Müyese Hanım, bir de sizin deneyimlerinizi dinleyelim. Yıllardır süren bu çalışma temposu sizin için nasıl bir deneyimdi?

Tabii ki başta birçok zorluklar oldu, hem çocuklarımızı büyütüp hem çalışmak zorundaydık. Sonradan ticarete atıldık. Karı koca sırt sırta verdik. Günde 20 saat çalıştığımız oldu. İleride çocuklarımız rahat etsin diyerek çalışmaktan hiçbir zaman vazgeçmedik ve onu da başardık. İşlerimizde genelde eşimle birlikte karar veririz. Allah’ın ve devletin yasak ettiği hiçbir şey yapmadık, alnımızın teriyle senelerce çalıştık. Çocuklarımıza da hep deriz, haksızlığa uğrayın ama haksızlık yapmayın. Şimdi de bu sayede başarıya ulaştık.

         2. İlk başladığınız dönemlerde ne gibi zorluklar yaşadınız?

Marketimizin olduğu dönemde herkes 6 buçukta market kapatırdı ben 9’da kapatırdım birkaç şey daha satabilmek için. Sonra eve gelip çocuklara yemek yapardım, banyolarını yaptırırdım. O zamanlar şimdiki gibi makine de yoktu. Sonra saat 12 olurdu, üç saat uyuyup dinlenirsem dinç olurdum. Gece 3’te uyanıp, doğruca Karslruhe Durlach’taki hale Türk gıdalarını getirmeye gidiyordum. Gidiş geliş 400 km yol katediyordum. Sabah erkenden Breisach’a geri gelip, 7 buçukta çocukları okula bırakıp, 8’de marketi açardım. Senelerim böyle geçti. Yani çok büyük zorluklarla buralara geldim. Ama pişman değilim, böylece çoluğum çocuğum rahat etti. En güzel şekilde her şeyi bugüne kadar getirdik.

          3. O günlerden bugüne aklınızda kalan bir anınız var mı?

Restoranı ilk açtığımızda gelin görün diye insanları davet ediyordum. Damadım Ender bendeki cevheri gördü. Restorandaki mutfağa sen girmelisin dedi. Ben mutfağa girdikten sonra titizlikle çalıştım. İki üç ay sonra daha sonra gelelim diyip geçiştirenler gelip kalabalıkta sıra bekledi. Hiç unutmadığım bir anıydı. 10-12 yıl boyunca restoranın temizliğinden yemeklerin tadına kadar her işin başında durdum. Halen işçiden çok çalışırım.

                4. Breisach’ta sevilen ve sayılan, aynı zamanda düzeniyle ve titizliğiyle bilinen bir kişisiniz. Bildiğimiz kadarıyla ödülleriniz de var?

       İki kez temizlik ve düzen ödülü aldım. Bahçem de Breisach’ın en güzel bahçesi seçildi. Belediye düzenleme çalışmaları yaparken benim peyzaj çalışmalarımı örnek aldı.

             5. Sizin gençlerimize vereceğiniz tavsiyeleriniz var mı?

 Bir insan yoksul olabilir, bu ayıp değildir ama çalışmaktan da kaçmamalıdır. Çalışırken saati gözetlememek gerekiyor. İnsan elinden geleni yapıp çalışırsa her türlü yoksulluğu ve başarısızlığı aşmak mümkün. Gençlerimize tavsiyem  çalışmaktan yılmasınlar.

Freiburg Stühlinger’de yer alan ve 3 ay süren tadilat işlemlerinden sonra kapılarını tekrardan müşterilerine açan Ariana Süpermarketi ziyaret ettik ve marketin sahibi Haji Mohammad Shah Formoly ile sohbet etme imkanı bulduk. A’dan Z’ye yenilenmiş olan Ariana Süpermarket pırıl pırıl ve hijyenik bir ortamda en kaliteli ve taze ürünleri müşterilerine sunmaya devam ediyor.

1000 metrekare kadar geniş bir alana yayılmış olan markete, yenilenen kasap bölümüyle birlikte haftanın altı günü taze et, meyve ve sebze çeşitleri geliyor. Et, meyve ve sebze gibi ürünlerin tazeliğine çok önem verilen Ariana Süpermarketin bütün ürünleri %100 helal ve ürün çeşitliliği olarak herkesi memnun edecek bir zenginliğe sahip. Unlu mamul ve taze tatlı çeşitleri de bulabileceğiniz markette ayrıca ziyaretçilerin rahatça park edebilmesi için büyük bir park alanı da mevcut.

Türkiye, Afganistan, Suriye, İran, Lübnan, İran, Irak, Çin, Vietnam, Meksika, Hırvatistan ve Bulgaristan olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden birçok ürünü bir araya getirerek müşterilerine eşsiz bir alışveriş deneyimi sunuyor. 

Bir aile şirketi olarak yaklaşık 30 senedir hizmet vermekte olan ve kaliteli hizmet anlayışını müşterileriyle buluşturan Ariana Süpermarket kapılarını Pazartesi’den Cumartesi’ye 8:00-20:00 saatleri arası açıyor.

Ariana Orient House GmbH

Agnesenstraße 1-3

79106 Freiburg 

Açılış Saatleri: Pazartesi - Cumartesi 08:00 - 20:00

11. Türk Alman Kültür Günleri için geri sayım başladı.

Zakkum grubunun ana müzik grubu olarak konser vereceği etkinlik süresince çok sayıda müzik ve sahne etkinliği, dans gösterileri, Kültür Bakanlığına ait hediyelik eşya stantları, Maraş Dondurma, Türk mutfağı, seminerlerle dolu bir program sunulacaktır.

Ayrıca bu sene ilk defa Türk Alman Kültür Günleri Dergisi hazırlandı.

BW-Journal ekibi olarak geçtiğimiz ay Stuttgart Başkonsolosu Sayın Mehmet Erkan Öner ile makamında oldukça keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. İlham verici sohbeti ve misafirperverliği için başkonsolosumuza çok teşekkür ediyoruz.

1) Öncelikle özgeçmişinizden kısaca bahsedebilir misiniz? Nerede doğdunuz, çocukluğunuz nerede geçti?

Sizlere öncelikle Başkonsolosluğumuza yaptığınız ziyaretten ötürü teşekkür ediyorum. Mersin'de doğdum. Babamın memuriyeti nedeniyle ülkemizin farklı ilçelerinde ve şehirlerinde büyüdüm. Okul ve arkadaş ortamını değiştirmek zor olsa da, bu vesileyle Anadolumuzun çeşitliliğini ve güzelliklerini yerinde görme ve yaşama imkanım oldu.

2) Üniversite eğitiminizi nerede aldınız?

İstanbul'da Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü mezunuyum.

3) Başkonsolosluk yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz? Başkonsolos olmadan ve yurtdışı görevlerine atanmadan önce ne tür görevlerde bulundunuz?

2001 yılında üniversite mezuniyetimin hemen ardından sınavlarında başarılı olduğum  Dışişleri Bakanlığımızdaki kariyerime başladım. Üniversite yıllarımda idealim olarak gördüğüm Dışişleri Bakanlığı'nda, ayrıca özel sektörde staj tecrübelerim oldu. Başkonsolos olarak yurtdışına atanmadan önce hariciyemizin merkez teşkilatında ve yurtdışı temsilciliklerimizde farklı kademelerde görevler üstlendim. Son olarak Dışişleri Bakanlığı'nda Konsolosluk İşleri Genel Müdürlüğü'nde Daire Başkanı'ydım.

4) Bundan önce Türkiye'de ve Avrupa'nın birçok yerinde önemli görevler üstlendiniz. Bu bölgelerden sonra Almanya'nın bu bölgesindeki atmosfer özellikle buradaki vatandaşlarımız ve faaliyetleri açısından nasıl bir izlenim uyandırdı? Nasıl farklılıklarla karşılaştınız?

Görev yaptığımız Baden-Württemberg Eyaleti, dünya çapında büyük sanayi kuruluşlarının merkezi olan ve Almanya'nın dış ticaretine bilhassa ihracat girdisiyle ciddi katkı sağlayan bir bölge. Bu refah düzeyine ulaşılmasında bugüne kadar gerek işçi/çalışan konumunda, gerek işveren konumunda yoğun emek sarf eden Türk toplumunun alın terinin büyük katkısı bulunmaktadır. Başkonsolosluğumuz, görev bölgesi itibariyle yurtdışında sayıca en geniş Türk toplumuna hitap eden Temsilciliklerimizin en başlarında geliyor. Bölgemizde Türk toplumu da oldukça renkli. Her alanda başarılı, örnek  şahsiyetlerimiz mevcut. Daha fazla sayıda insanımızın, günlük iş koşturmacasının dışında, yaşadıkları şehirlerde özellikle sivil toplum çalışmalarına ve yaşamın her alanına daha gönüllü şekilde dahil olmalarını, bunları yaparken birlik beraberlik içerisinde olmaya özen göstermelerini toplumumuzun daha iyi bir geleceğe sahip olabilmesi için gerekli görüyorum. Diğer yandan, görevli olduğumuz bölgenin, sanayi ve ticaret bakımından Almanya içindeki motor rolü ve Avrupa'daki merkezi konumu gerçekten de farklılık yaratıyor. Bu bakımdan, bazı güçlüklere rağmen, Stuttgart ve geniş bölgesinde artık daha iyi yetişen, dinamik ve kendini geliştirmeye özen gösteren gençlerimizin önünün açık olduğunu düşünüyorum.

5) Hepimizin bildiği gibi Almanya'da çok sayıda Türk vatandaşı veya Türk kökenli Alman vatandaşı var. Geçtiğimiz 10-20 yılda buradaki göçmen vatandaşlarımızın eğitim alanında ve çeşitli meslek alanlarında gelişim gösterdiğini düşünüyor musunuz? Sizce buradaki nüfusta bu yönde önemli gelişmeler oldu mu?

Bugüne kadar bu alanlarda elbette sevindirici gelişmeler oldu. Ancak, mevcut rekabetçi şartları da göz önünde bulundurduğumuzda, toplumumuz sürekli daha da iyi noktalarda olmayı hedeflemeli. Bu vesileyle, kendisi zor şartlar altında olsa da, çocuklarını büyüten, hele hele eğitimlerine imkanları dahilinde ihtimam gösteren birinci nesle şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Burada eğitim çağındaki Türk çocuklarımızın ve iş hayatlarına yeni başlayan gençlerimizin, birinci neslin çalışkanlığını, güçlü değerlerini ve dayanışma anlayışını özümsemeleri durumunda, sahip oldukları yeni imkanlarıyla, çok başarılı olabileceklerine yürekten inanıyorum.  

6) Bildiğimiz kadarıyla konsolosluğun Türkçe eğitim, okul sonrası eğitim gibi konularda düzenlediği etkinlikler, dersler ve atölyeler mevcut. Bu tür projelerden beklentiniz nedir, katılım nasıl? Genel olarak eğitim ve diğer alanlarda planlanan yeni projeleriniz varsa, bunlardan bahsedebilirsiniz seviniriz.

Başkonsolosluğumuzun, Eğitim Ataşeliğimiz eşgüdümümde görev bölgemizde farklı şehirlerde Türkçe anadil eğitimi, Baden-Württemberg'teki eğitim sisteminde başarı yolları, ebeveynlerin dikkat etmesi gereken hususlar, aile içi iletişim, gençlerin sağlıklı gelişimi önünde engel teşkil eden bağımlılıklardan kurtulma yolları vb. çok çeşitli konularda düzenlediği çalışmalar oluyor. Bizler, bu faaliyetlerin bölgede Türk okul aile birlikleri ve diğer STK'lar/derneklerle işbirliği halinde düzenlenmesine önem veriyoruz. Beğeni toplandığına ve faydalı olduğuna dair geri dönüşler aldığımız bu çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bu bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları, bölgede toplumumuz arasında tanışıklıkları, ayrıca birlik ve beraberliği de güçlendiriyor.  Türk kökenli insanlarımızca kurulan STK'ların keza başarılı çalışmaları oluyor. Okul başarısını arttırıcı şekilde okul sonrası takviye dersler, ayrıca yetenek geliştirici ve aynı zamanda çocukları rahatlatıcı kurslar konusunda özellikle düzgün çalışan, toplumun güvenini kazanabilen STK'ların daha da güçlenmesini ve çalışmalarını genişleterek sürdürmesini önemli görüyoruz. İleride eğiticilerin eğitimi, profesyonel iş yapma kabiliyetinin geliştirilmesi bakımından bazı çalışmalar, ayrıca akademisyenler arasında buluşmalar, meslek eğitimi ve doğru meslek seçimi gibi konularda da programlar düzenlenmesini öngörüyoruz.

7) Okuyucularımız ve takipçilerimiz konsolosluğun projelerinden ve etkinliklerinden en iyi şekilde nasıl haberdar olabilirler?

Okuyucularınız ve bilhassa gençler arasında sosyal medya kullanımı yaygın. Biz de sosyal medyayı kullanıyoruz. "Facebook" ve "twitter" üzerinden T.C. Stuttgart Başkonsolosluğu resmi hesabını takip ederlerse seviniriz. Sağlıklı bir iletişime ve geri dönüşlere çok önem veriyorum.   

​

8) BW Journal okurlarından birçoğu da üniversite öğrencisi. Yüksek öğrenim görüp başarılı olmuş ve çok kıymetli bir pozisyona atanmış biri olarak genç okurlarımıza verebileceğiniz bir tavsiye var mı?

Öncelikle eğitim hayatlarında tüm arkadaşlarımıza içten başarılar diliyorum. İnsanın mümkünse sevebileceği bir işi tercih etmesinin, yaşama dair ilgi ve yeteneklerini doğru tartmasının ilk etapta önemli olduğunu düşünüyorum. Sonrasında yapılan her işe sadık bir biçimde dört elle sarılmak, iş ne olursa olsun kerhen değil de kendini vererek gönüllü bir şekilde çalışmak kişinin elinde olan bir durum. İş hayatına bu şekilde yaklaşılırsa, hem yapılan işe artı değer katılabileceğine, hem de kişinin iç dünyasında ve çevresiyle ilişkilerinde daha mutlu olabileceğine inanıyorum. Ayrıca, meslek boyutunun dışında insanın hayat boyu sürdüreceği ilgilerinin olmasının, mutlaka yeni şeyler öğrenmeye açık ve meraklı olmasının çok değerli olduğunu düşünüyorum.  

Kariyer seçiminde ıstıraba son

"Büyüyünce tren makinisti olacağım." Gençler için meslek seçimi daha birkaç yıl öncesine kadar sıkıntı çekmeden verilebilen bir karardı.  Günümüzde gençlerin çok sayıda farklı meslek arasından seçim yapması, kişisel yetenekler dikkate alınmasa dahi, geçmiş zamanlara nispeten daha zor. Hayalimdeki iş aslında benim için uygun mu? Cevapları Ticaret ve Sanayi odasının  vermiş olduğu mesleki tanımlama (IHK-Berufsprofiling) hizmetinde bulabilirsiniz. İlgilenenler şu andan itibaren Freiburg ve Offenburg’da ücretsiz olarak sunulan sekiz randevudan birine kayıt olabilirler.

9. sınıftan itibaren,  öğrenciler IHK'da ücretsiz meslek tanımlaması yapabilirler. Katılımcılar, üç saatlik bir yeterlilik sınavında performansı, motivasyonu ve kişisel nitelikleri ölçen farklı görevler üzerinde çalışmalıdır. Bu test bir çok farklı alanı kapsıyor. Almanca ve İngilizce dil becerilerinin yanı sıra matematiksel zeka, mantıksal düşünme becerileri, tempo ve dikkati de ölçmek için testler var. Ancak bu testler kimseyi yıldırmamalıdır. Bir alanda  iyi olmadığınızı fark etmeniz hayal kırıklığı için bir sebep olmamalıdır. Nihayetinde bu test kişisel becerileri yansıtmaktadır. Zaten asıl meselede: kişinin kendi yetkinliklerini tanımasıdır. Mesleki tanımlama testinin ardından, katılımcılar için kariyer önerileri içeren kapsamlı bir değerlendirme yapılır. Bu değerlendirmeler için, test sonuçları Almanya genelinde 350 meslek eğitimi ve 100'den fazla üniversite bölümü ile karşılaştırılır.

IHK-Berufsprofiling ile ilgili soruları Andreas Klöble yanıtlamaktadır, Telefon 0761 3858-127, E-Mail This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.. Ücretsiz yeterlilik sınavına kayıt IHK Südlicher Oberrhein ana sayfasından mümkündür: www.suedlicher-oberrhein.ihk.de/berufsprofiling.

Randevular:

Cumartesi, 12 Ocak, 10 - 13:30 arası Freiburg‘da

Cumartesi, 9. Şubat, 10 - 13:30 arası Freiburg‘da

Cumartesi, 16. Şubat, 10 - 13:30 arası Offenburg‘da

Cumartesi, 23. Mart, 10 - 13:30 arası Freiburg‘da

Cumartesi, 13. Nisan, 10 - 13:30 arası Offenburg‘da

Cumartesi, 27. Nisan, 10 - 13:30 arası Freiburg‘da

Cumartesi, 15.Haziran, 10 - 13:30 arası Offenburg‘da

Cumartesi, 22. Haziran, 10 - 13:30 arası Freiburg‘da

Gülsin Onay Piyano Resitali

Karlsruhe Başkonsolosluğu Mannheim Sarayı ile işbirliği içinde, 28 Ocak 2019 Pazartesi günü saat 19.00’da Mannheim Sarayında Gülsin Onay piyano resitali gerçekleştiriyor.

Biletler adticket.de veya reservix.de siteleri üzerinden online olarak temin edilebiliyor. Ziyaretçilerine unutulmaz bir müzik ziyafeti sunan etkinliği kaçırmamanızı öneririz.

Mesleki Eğitim Fuarı - Karlsruhe

Bölgemizin en büyük mesleki eğitim fuarı olan Ausbildungsmesse 19 Ocak Cumartesi günü 10:30-15:30 saatleri arasında “Messe Karlsruhe, dm-arena Messeallee 1, 76287 Rheinsttetten” adresinde yapılacaktır.

Karlsruhe Başkonsolosluğunun da katılım sağlayarak bir stant açacağı fuara Karlsruhe tren garından bedava otobüs seferleri düzenleniyor.

----

42. Atatürk Kupası

Geleneksel 42. Atatürk Kupası bu sene 19 Ocak’ta Pforzheim’daki Bertha-Benz-Halle’de düzenleniyor.

Bölgemiz takımlarının yer alacağı bu etkinliği kaçırmayın!

----

Mızrabın Ruhu Konseri

16 Şubat’ta Karlsruhe Durlach’ta gerçekleşecek bu konserde birbirinden yetenekli sanatçılar unutulmaz performanslar sergileyecek.

Biletleri afişteki telefon numarası üzerinden veya etkinlik girişinden temin edebilirsiniz.

-----

Karlsruhe Başkonsolosu Nevzat Arslan’ın Martin Horn’u Ziyareti

Başkonsolos Nevzat Arslan, 2018 Mayıs ayında seçilerek göreve başlayan Freiburg Belediyesi Başkanı Martin Horn’u ziyaret etmiş, ikili işbirliği imkanlarını görüşmüştür.

Bu senenin beklenen KulTurk etkinliğinin tarihi nihayet belli oldu! Kulturk 6 Haziran günü yapılacak Türkiye Akşamı etkinliğinde lezzetli yemekler, gösteriler, sunumlar, danslar ve hep bir ağızdan söylenecek şarkılar eşliğinde eğlenceli bir akşam geçirmeye sizleri davet ediyor.

Etkinlik bu kez yeni bir mekanda, Peterhofkeller'da (Niemensstraße 10, 79098 Freiburg) saat 19:00'dan itibaren sizleri bekliyor.