Haberler

BW-HABER/Stuttgart  

Stuttgart Başkonsolosluğundan yapılan açıklamada Facebook’ta açılan bazı sayfaların sahte olduğu ve vatandaşların bu sayfalara yorum yaparak soru ilettiğini açıkladı. Açıklamada bu tür sayfalara itibar edilmemesini isteyen Stuttgart Başkonsolosluğu resmi sayfalar dışındaki sahte sayfalara karşı hukuki yollara başvurulduğu açıklandı.Başkonsolosluk sahte hesaplardan verilen bilgilere karşı dikkat edilmesi istendi.

Stuttgart Başkonsolosluğunun konu hakkındaki açıklaması : 

Değerli Vatandaşlarımız,

Başkonsolosluğumuzun adı ve logosu kullanılmak suretiyle sahte facebook hesapları oluşturulduğu tespit edilmiştir. Başkonsolosluğumuzca düzenlenen bazı programlara veya Başkonsolosluğumuz yetkililerine ait görsellerin bu sahte hesaplarda paylaşılması suretiyle gerçeklik algısı oluşturulmaya çalışıldığı, bazı vatandaşlarımızın da bu sahte hesaplara soru ve yorum gönderdikleri gözlenmektedir.

Başkonsolosluğumuza ait 1 adet resmi facebook, 1 adet resmi twitter hesabı ve 1 adet de resmi web sitesi bulunmakta olup, bunlara ait linkler ihtiyaten sunulmaktadır:
Facebook: https://www.facebook.com/TC-Stuttgart-Başkonsolosluğu
Twitter: https://twitter.com/stuttgartbk
Resmi Web Sitesi: http://www.stuttgart.bk.mfa.gov.tr/

Uluslararası Af Örgütü “Güvensiz ortamda yaşam. Almanya ırkçı şiddet kurbanlarını nasıl yalnız bırakıyor” başlıklı Almanya raporunu yayınladı. İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu yayınlanan rapor nedeniyle, “Almanya kurumsal ırkçılığa karşı etkili ve sürdürülebilir tedbirler almalıdır. Ülkede yaşayan azınlıklar ayrımcılığa maruz kalmakta ve hakları hakkında bilgi sahibi olamamaktadırlar. Bu sorunu çözmek, en acil görevler arasında yer almalıdır.” açıklamasında bulundu. 

Mustafa Yeneroğu şunları kaydetti: “Uluslararası Af Örgütü tarafından yayınlanan rapor, Almanya’da yaşayan birçok insan için günlük hayatın üzücü geçtiğini ortaya koyuyor. Azınlıklar her gün başka bir dine mensup oldukları veya başka bir etnik kökene sahip oldukları için fiilen saldırıya maruz kalıyorlar. Polis, genel olarak kurbanlara yardım etmiyor, aksine onlar için bir başka tehlike kaynağı oluyor.

Bu durum geçmişte farklı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış olsa da, iyileştirme yönünde hiçbir adım atılmadı.  Bu bağlamda yaşanan en büyük ve derin kriz olan NSU cinayetlerinde bile sorunu çözebilecek reformlar yapılmadı. Alman güvenlik birimleri bugüne kadar daha çok dosya imhaları, cinayetleri çözmede gerekli olan olayları hatırlamada zayıf kalmakla kamuoyunda dikkat çekti.

Buna rağmen bugüne kadar hiçbir siyasi parti ve hükümet güncelliğini acı bir biçimde koruyan bu konuyu öncelikler listesinin başına almayı başaramadı. Bu husus, Almanya’nın insan ve azınlık hakları söz konusu olduğunda uluslararası arenada ortaya koyduğu ahlaki üstünlük gösterileri dikkate alındığında, şaşılacak bir durumdur. Demek ki, bu iddia kendi ülkesinde cereyan eden ihlaller için geçerli değildir.

Almanya kurumsal ırkçılıkla mücadelede ev ödevlerini yerine getirmeyi fazla ötelememekle doğrusunu yapacaktır. Aksi takdirde aşırı sağ popülizm ve ırkçı partiler daha fazla destek kazanacaktır. Bu kapsamda Uluslararası Af Örgütü’nün neler yapılması gerektiğine yönelik tavsiyeleri, yönlendirici bilgiler sunmaktadır. Federal Meclis NSU Cinayetleri Araştırma Komisyonu raporunda yer alan tavsiyeler de ayrıca uygulamayı beklemektedir. İslami dini cemaatlerin kurumsal hakları için de aynı durum geçerlidir" dedi.

Ramazan ayı tüm dünyaya bariş ve huzur getirmesi dileklerimizle,

hepinize hayırlı Ramazanlar dileriz.    

BADEN HABER