Alman Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier 24 Ekim’de Alman iş adamlarından oluşan bir heyetle Türkiye’yi ziyaret etti. Altmaier'in iki gün süren Türkiye ziyaretinde, Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi’nin (JETCO) ilki yapıldı, Alman ve Türk iş adamlarının katılımıyla enerji ve yatırım forumları gerçekleştirildi.
Alman Ekonomi ve Enerji Bakanı’nın Türkiye çıkarmasına Siemens, Mercedes, BMW, Bosch, Krone, Thysen Krupp, SAP ve EON gibi uluslararası Alman şirketlerinin üst düzey yöneticileri katıldı. Alman heyetinin ziyaretin başlangıcından itibaren Türkiye ile fikir ayrılıkları yaşanılan konuları pek fazla söz konusu etmediği, özellikle ticaret ve yatırım konusunda işbirlikleri geliştirmek amaçlı bir ziyaret yaptığı çok belliydi. Maksadının bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olduğu açıkça anlaşılan bu iki günlük ziyarete katılan Alman iş insanları, hem Asya ve Avrupa arasındaki köprü pozisyonu hem de Almanya’ya olan coğrafi yakınlığı nedeniyle Türkiye’de yatırım yapmak istiyor ve Türkiye’nin genç nüfusunu önemli bir avantaj olarak görüyor.
ABD ile Türkiye arasında yaşanılan gerginlikte Almanya, Türkiye’ye desteğini açıkça ifade etmişti. Bununla birlikte heyette bulunan yetkililer Türkiye ekonomisinin içinden geçtiği sıkıntılı döneme rağmen sağlam ve stratejik yatırımları yönetecek düzeyde olduğunu ziyaret boyunca defaatle dile getirdiler. Ancak ziyaretin henüz başlangıcında, Alman yetkililer Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği anlaşmasını güncelleme kararının AB’nin ortak bir kararı olacağını, vize serbestisi meselesinin de gerekli koşullar sağlandığı zaman müzakere edileceğini belirterek bu konuda Türkiye tarafında çok büyük bir beklenti oluşmamasını en başından sağlamış oldular. Bu ziyaret, geçtiğimiz ay sonunda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Berlin’de yaptığı temaslar ve şirket temsilcileri ile gerçekleştirdiği görüşmeler ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Almanya ziyaretinin bir devamı niteliği de taşıdı.
Geçtiğimiz yıllarda planlanan ancak askıya alınan pek çok toplantıya ev sahipliği yapan bu ziyaret kapsamında beş yıl önce kurulması kararlaştırılan Türkiye-Almanya Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi (JETCO)’nun ilk toplantısı ve 2. Türk-Alman Enerji Forumu gerçekleştirildi. Türkiye-Almanya İş Konseyi yuvarlak masa toplantısı yapıldı. Pek çok alanda yatırım ve işbirliği anlaşması imzalandı. Bunlardan birisi de Siemens’in öncülüğünde kurulacak bir konsorsiyum tarafından yürütülecek olan Türkiye’deki demiryollarının yenilenmesi projesi oldu. Otuz beş milyar Avro tutarındaki bu proje ile Türkiye’de yüksek hızlı trenler için yeni rotalar açılması, mevcut hatların ve sinyalizasyon teknolojisinin modernize edilmesi planlanıyor.
Ankara’da gerçekleşen 2. Türk–Alman Enerji Forumu’nda Siemens ve Temsan bir enerji verimliliği projesine imza attı. Bu iki firma, eski tip ve verimliliği düşük kombine çevrim santrallarinin yenilenmesi konusunda işbirliği yapmak üzere bir niyet mektubu imzaladı. Bu proje ile verimsiz kombine çevrim santrallerinin yüksek enerji verimliliğine sahip olacak şekilde yenilenmesi amaçlanıyor. Yatırım sonucunda enerji verimliliğinin yüzde 45 seviyesinden yüzde 60’ın üzerine çıkması planlanıyor. Yenilenen enerji santrallerinin yatırım tutarını 5-7 yıl gibi kısa bir sürede geri ödemesi bekleniyor. Tamamlandığında, Türkiye’nin doğalgaz tüketimini yüzde 2 oranında düşürecek olan projenin toplam yatırım tutarı 1.5 milyar Avro civarında.
Almanya ile yapay zeka, sanayinin dijital dönüşümü, kimya ve ilaç, elektronik ve yarı iletkenler, makine ve teçhizat, ana metal, otomotiv, akıllı ekipman üretimi, bilişim ve yazılım sektörü gibi alanlarda işbirliği yapmak isteyen T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da 2019 yılının ilk çeyreğinde Berlin’de ortak yol haritasını şekillendirmek için sözleşti. Toplantılarda Türk-Alman Üniversitesi bünyesinde kurulacak olan teknoparkın kurulması esnasında ve kurulduktan sonra yeni teknolojilerin Türk-Alman işbirliği kapsamında desteklenmesi için ortak finansman modelleri üzerinde de konuşuldu. Alman sanayicisi ve yatırımcısının karşılaştığı sorunları çözmek için 'Almanya Masası' kurulmasına karar verildi.
Yeni ve dinamik bir süreç
Son yıllarda gergin olan Türkiye-Almanya ilişkilerinden karşılıklı ticaret çok fazla etkilenmemiş, ancak Almanya’dan Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırımlar azalmıştı. Bu bakımdan bu ziyaretten beklenen Türkiye-Almanya ilişkileri açısından yeni bir sayfa açılması, hız kesen yatırımların ve yeni işbirliği anlaşmalarının kaldığı yerden devam etmesine olanak sağlaması idi. Türkiye’de son aylarda durağan olan ekonominin dışarıdan gelecek ve üretim ile istihdamı destekleyecek yatırımlar ile güç toplaması noktasında da beklentiler yüksekti. Bu bakımdan değerlendirildiğinde, bu ziyaretin gerek Türkiye demiryollarının, gerek çevrim santrallerinin yenilenmesi projeleri ile beklentilere cevap verdiği sonucuna ulaşılabilir. Ayrıca Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Eylül ayındaki Almanya ziyaretinde konuşulan konuların üzerinde çalışılarak bir ay gibi kısa bir sürede bazı projelerin imza aşamasına gelmesi ve birlikte çalışılacak konvansiyonel ve yenilenebilir enerji kaynaklarının ve Türkiye’nin Avrupa’nın enerji arz güvenliğini sağlama yolundaki girişimlerine destek olacak mahiyette gelişen doğalgaz depolama yatırımlarının konuşulması da ilişkilerin ve karşılıklı ziyaretlerin bundan böyle hız kesmeden devam edeceğini gösteriyor.
Alman yatırımcı için Türkiye’de hangi alanlar önemli?
Türkiye son beş yıldır rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarına hız kazandırdı. Alman firmalarının mevcut teknolojik birikimleri ile bu yatırımlara Türkiye gibi iklimi elverişli bir coğrafyada girmesi hem Türkiye’nin enerji faturasını düşürecek hem de yatırımcıya kâr getirecek bir işbirliği imkanı sunacaktır. Aynı zamanda, dünyanın en ileri sanayi ülkelerinden ve Endüstri 4.0’ın fikir babası olan Almanya’dan Türkiye’de sanayinin verimini artıracak ve dijitalleşmesini destekleyecek yatırımlar gelmesi de iki ülke için bir kazan-kazan ilişkisi olacaktır. Türkiye’de demiryolları ağının genişletilmesi ve mevcutların modernize edilmesi konusunda da Alman tecrübesinden faydalanmak; kimya, ilaç ve bazı sanayi sektörlerinde ortak çalışma imkanları meydana getirmek, ayrıca üçüncü ülkelerde de birlikte hareket ederek ortak projeler ortaya koymak Alman heyetinin ziyaretin henüz başında beyan ettiği öncelikli konular oldu.
Alman yatırımcılar için Türkiye’nin avantajları
Almanya ve Türkiye arasında son derece olumlu seyreden ilişkilerin ve yakınlaşmanın nedenleri pek çok. Bunlardan en önemlileri 2018 yılında küresel ticaret sisteminin beklenmedik bir şekilde sallanması, planlanan pek çok serbest ticaret anlaşmasının iptal edilmesi, ABD’nin İran yaptırımları ve ticarette korumacılık rüzgarlarının aniden ve pek güçlü esmeye başlaması olarak sıralanabilir. Bu noktada ABD ile müttefikliği bitme noktasına gelen AB’nin en güçlü ülkesi Almanya, artık kendi kaderini kendi elleriyle belirleyeceğini ve değişen duruma yeni stratejik birliktelikler kurarak adapte olacağını açıklamıştı.
Türkiye coğrafi olarak Almanya’ya çok kısa bir uçuş mesafesinde bulunuyor. Bazı büyük Alman şirketleri Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Rusya’daki operasyonlarını Türkiye’den rahatlıkla yönetebiliyorlar. Türkiye’nin stratejik ve coğrafi olarak konumu ve yetişmiş işgücü kalitesi Alman yatırımcılar için uygun çalışma koşulları sağlıyor. Ayrıca Almanya’da bulunan üç buçuk milyon Türkiye kökenli vatandaşımız sayesinde Alman yatırımcı ve politikacılar Türk insanını tanıyor. Bu tanıma, birlikte iş yapma kültürünü doğal olarak geliştiriyor.
Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier Almanya’nın Türkiye ile ilişkileri iyileştirme ve geliştirme konusunda kararlı olduğunu her fırsatta belirtiyor. Altmaier’e göre iki ülke ekonomik iş birliği konusunda olağanüstü bir temele sahip. Altmaier, bunun en önemli sebebini Türkiye'de yatırım yapan, sayısı 7,200 ile 7,500 arasında olan Alman firması ve Almanya'da bulunan çok sayıda Türk firması ile açıklıyor. Bu firmaların çok kalifiye, kökleri her iki tarafa dayanan, hem Almanya’yı hem Türkiye’yi iyi bilen kişiler tarafından yönetilmesi, ilişkileri daha ileri noktaya taşımak için çok güçlü bir temel teşkil ediyor.
Yatırım ortamını iyileştirmek ve ticareti artırmak için neler yapılacak?
Türk-Alman iş birliği konusunda iki tarafta da çerçeve koşulları düzeltmek ve şirketleri daha fazla yatırım yapmaya teşvik etmek için çözümler geliştirilmesi Altmaier’in ajandasındaki önemli noktalardan birisi idi. Türkiye ile Almanya’nın üçüncü ülkelerde birlikte çalışma ve Türk Eximbank-Alman Euler Hermes arasında iş birliği imkanları da toplantılar esnasında konuşuldu. Kısa bir zaman önce Türkiye gümrük işlemlerinde basitleştirme ve dijitalleşme yolu ile online gümrük işlemlerini başlattı. Firmalara yetkilendirilmiş yükümlü statüsü verildi. Bu statüyü elde eden ilk 50 firma içinde beş Alman firması da bulunuyor ve ilk uygulamayı gerçekleştiren firma Türkiye’de yatırım yapan bir Alman firması oldu. Altmaier, toplantılar esnasında gümrük alanındaki dijitalleşme uygulamalarının Almanya’nın Türkiye’den öğrenmesi gereken bir konu olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu uygulamalarının birinci derecede ticari ortağı olan Almanya için ticareti kolaylaştırıcı ve işlemleri hızlandırıcı bir etki yapması bekleniyor.
Altmaier’in ‘güçlerimizi birleştirelim’ çağrısı
Yatırım ve ticaret söz konusu olduğu zaman bu kararlar duygusal olarak değil de kazanç vaad edip etmemesine göre verilir. Hiç bir ülke veya şirket kâr elde etmeyi beklemediği bir ülkeye yatırım yapmaz. Yine, hiç bir ülke bir fayda elde etmeyecekse ülkesine yabancı yatırımcıyı davet etmez. Son iki aydır yenilenen Türk-Alman ilişkileri açıkça gösteriyor ki iki ülkenin ekonomik aktörleri birbirinden fayda ve kazanç bekliyor; birlikte hareket edildiği zaman iki tarafın da kazanacağına olan inanç oldukça yüksek. Alman yatırımcılar Türkiye’de özellikle konvansiyonel ve yenilenebilir enerji kaynakları, turizm, ticaret, yeni teknolojiler veya demir yolları sahasında yatırım yaptıkları takdirde bundan ciddi bir kâr elde edecek, Türkiye de hem Almanya’nın bu konulardaki birikiminden faydalanacak, hem de istihdamını artırıyor olacak.
Altmaier’in Türkiye ve Almanya’nın birbirlerini tamamlayan özelliklerine vurgu yaparak, güçleri birleştirme çağrısı bu bakımdan iyi değerlendirilmesi gereken bir fırsat. Dünyada ABD ve Çin gibi büyük aktörler korumacılık duvarlarını yükseltirken, AB ülkeleri gibi serbest ticareti devam ettirmek isteyen ülkelerle işbirliği yapmak ve hem uluslararası şirketlerin yatırımlarını çekerek hem de üçüncü ülkelerde Almanya ile ortak projeler geliştirerek değişen şartlara uyum sağlamak Türkiye’nin faydasına olacaktır.
[Türk-Alman Üniversitesi’nde İktisat Bölümü öğretim üyesi olan Doç. Dr. Elif Nuroğlu, uluslararası iktisat, yerçekimi modeli, ampirik uluslararası ticaret, ekonometrik modellemeler, ampirik makroekonomi, yapay sinir ağları ve fuzzy yaklaşımlar alanlarında çalışmaktadır]
Türk-Alman ilişkileri yeniden canlanıyor
Tools
Typography
- Font Size
- Default
- Reading Mode