BRÜKSEL
ABD Başkanı Donald Trump'ın İran nükleer anlaşmasından çekilme kararı aldığını açıkladıktan sonra Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB'nin birlik içinde hareket edeceğini belirtti.
Sosyal medya hesabından bir mesaj paylaşan Tusk, "ABD Başkanı Donald Trump'ın İran nükleer anlaşması ve ticarete ilişkin politikalarına karşı AB birlik içinde hareket edecek." ifadesini kullandı.
AB liderlerinin 17 Mayıs'ta Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da bir araya geleceğini hatırlatan Tusk, İran nükleer anlaşması ve ticaret konularının zirvede gündeme geleceği bilgisini paylaştı.
"Hep birlikte, uluslararası toplum olarak nükleer anlaşmayı koruyacağız"
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, ABD'nin İran'la nükleer anlaşmadan çekilme kararını açıklamasının ardından, İran'a hitaben "Kimsenin bu anlaşmayı bozmasına izin vermeyin. Bu anlaşma, diplomasinin bugüne kadar elde ettiği en büyük kazanımlardan biri, bunu birlikte yaptık. Bu anlaşma, kazan-kazan çözümünün diyalog ve taahhütle mümkün olduğunun bir göstergesi. Pozisyonlar ve çıkarlar farklı olsa bile, ortak bir payda bulunabileceğinin bir göstergesi. Bu anlaşma hepimize ait. Taahhütlerinize bağlı kalın, biz de kendi taahhütlerimize bağlı kalacağız. Hep birlikte, uluslararası toplum olarak nükleer anlaşmayı koruyacağız." ifadelerini kullandı.
"Fransa, İngiltere ve Almanya karardan dolayı üzüntü duyuyor"
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya, İngiltere ve ülkesinin ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilme kararından dolayı üzüntü duyduğunu belirtti.
Sosyal medya hesabından bir mesaj paylaşan Macron, "Fransa, İngiltere ve Almanya Trump'ın İran nükleer anlaşmasından çekilme kararından dolayı üzüntü duyuyor. Nükleer silahların yayılmasını engelleme sistemi tehlike altında." ifadesini kullandı.
İngiltere Başbakanlığından yapılan yazılı açıklamada da Başbakan Theresa May'in Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Macron ile bu akşam bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği bildirildi.
Açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran açıklamasını görüşen liderlerin, İran nükleer anlaşmasına bağlılıklarını sürdürme konusunda görüş birliğine vardığı kaydedildi.
NATO'dan açıklama
NATO, ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilme kararının ardından tüm taraflara kapsamlı siyasi çözüm için çalışma çağrısında bulundu.
AA muhabirine konuya ilişkin açıklama yapan NATO Sözcüsü Oana Lungescu, NATO'nun 2015 yılında İran nükleer anlaşmasını memnuniyetle karşıladığını ve tam olarak uygulanması gerektiği konusunda çağrıda bulunduğunu hatırlattı.
NATO'nun İran'ın anlaşmaya uyumlu davranıp davranmadığı konusu hakkında değerlendirme yetkisinin olmadığını kaydeden Lungescu, NATO müttefiklerinin İran'ın balistik füze geliştirme kabiliyeti konusunda endişe duyduğunu ifade etti.
Lungescu, NATO müttefiklerinin aynı zamanda İran'ın Ortadoğu'da istikrarsızlaştırıcı faaliyetleri konusunda da endişeleri bulunduğunu kaydetti.
NATO Sözcüsü Lungescu, "ABD'nin İran anlaşmasından çekilmesinin ardından tüm tarafların İran'ın nükleer silahlar geliştirmesini engelleyecek kapsamlı bir siyasi çözüm için çalışmasını teşvik ediyoruz." ifadelerini kullandı.
İsrail Başbakanı Netanyahu: İsrail, Trump'ın cesur kararını tamamen desteklemektedir
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD’nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan ayrılma kararından memnuniyet duyduğunu belirtti.
İsrail Başbakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Netanyahu’nun ABD’nin nükleer anlaşma ile ilgili kararını “cesur adım” olarak değerlendirdiği kaydedildi.
Netanyahu, "İsrail, Trump'ın Tahran’daki terörist rejimle yapılan berbat anlaşmayı iptal eden cesur kararını tamamen desteklemektedir." sözleriyle ABD’nin kararını desteklediğini bildirdi.
Nükleer anlaşmanın İran’ın Ortadoğu’daki manevra kabiliyetini artırdığını öne süren Netanyahu, "İsrail baştan beri anlaşmaya karşıydı. Bu anlaşma, İran’ın nükleer bombaya ulaşmasına giden yolunu engelleme yerine bilakis yolunu kolaylaştırıyordu." ifadelerini kullandı.
İran’ın nükleer anlaşma ile balistik füze gücünü geliştirdiğini ve Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyayı tehdit ettiğini iddia eden Netanyahu, şunları kaydetti:
"İsrail bunun için, Trump’ın tarihi bir adım attığına inanıyor ve başta Başkan (Donald) Trump olmak üzere cesur yönetimine teşekkür ediyor. İsrail aynı zamanda ABD yönetimine, Tahran’daki terörist rejimle kararlı mücadelesinden dolayı da teşekkür ediyor."
İsrail basın ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesini, İsrail’in güvenliğini sağlamak için önemli bir adım olarak değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Rivlin, "ABD Başkanı tarafından verilen karar, İsrail Devleti'nin güvenliğini, bölgenin güvenliğini ve tüm özgür dünyanın güvenliğini sağlamada önemli bir adım teşkil ediyor." ifadelerini kullandı.
Savunma Bakanı Avigdor Liberman da "Başkan (Donald) Trump’ın kararı cesur bir liderin cesur bir kararıdır. Sonunda bu rejim (İran) ve vahşi tehdidi yok olacak." açıklamasında bulundu.
İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson: İngiltere, Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na kuvvetle bağlı olmayı sürdürüyor
İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, ülkesinin İran nükleer anlaşmasına kuvvetle bağlı olduğunu bildirdi.
Johnson, Twitter’dan yayımladığı mesajda, “ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesinden derin üzüntü duyuyorum.” ifadesine yer verdi.
“İngiltere, Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na (JCPOA) kuvvetle bağlı olmayı sürdürüyor.” ifadesini kullanan Johnson, ülkesinin Almanya, Fransa ve diğer ortakları ile bu anlaşmayı korumak için çalışacağını kaydetti.
BM Genel Sekreteri Guterres: Derin endişe duyuyorum
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymaya başlayacak olmasından derin endişe duyduğunu belirterek anlaşmanın taraflarına taahhütlerini yerine getirme ve tüm üye devletlere de nükleer anlaşmaya destek verme çağrısında bulundu.
Guterres, yazılı açıklamasında, İran ile varılan nükleer anlaşmanın nükleer silahsızlanma ve diplomaside büyük başarı olduğunu ve uluslararası barış ve güvenliğe katkıda bulunduğunu belirtti.
BM Genel Sekreteri, anlaşmanın uygulanmasına ilişkin tüm kaygıların anlaşma kapsamında tesis edilen mekanizmalarla ele alınması gerektiğini ve anlaşmayla doğrudan ilgili olmayan hususların bu başarıyı korumak için ön yargısız bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı. Guterres, "ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymaya başlayacak olmasından derin endişe duyuyorum. Anlaşmanın taraflarına taahhütlerini yerine getirme ve tüm üye devletlere de nükleer anlaşmaya destek verme çağrısında bulunuyorum.'' ifadesini kullandı.
Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Polyansky: Bütün seçenekler masada
Öte yandan Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dimitry Polyansky, ABD'nin İran nükleer anlaşmasının ardından BMGK'nin toplanıp toplanmayacağına ilişkin gazetecilerin yönelttiği bir soruya "Bütün seçenekler masada.'' yanıtını verdi.
Trump yönetimin bu kararının hayal kırıklığına uğrattığını ancak şaşırtmadığını belirten Polyansky, ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesinin Ortadoğu'daki gerginliği artırmasını beklediklerini kaydetti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı ise ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekilme kararını "derin hayal kırıklığı" olarak değerlendirdi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı: derin hayal kırıklığı
Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çekilme kararını “derin hayal kırıklığı” olarak nitelendirdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İran nükleer anlaşmasının çok taraflı olduğu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2231 nolu kararı ile onaylandığı hatırlatıldı.
Açıklamada, “ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’ın nükleer programına ilişkin kapsamlı ortak eylem planı üzerinden sağlanan anlaşmadan doğan yükümlülükleri tek taraflı reddetmesi ve İran’a karşı ABD’nin yaptırımları yeniden tesis etme kararı derin hayal kırıklığı yarattı.” ifadeleri kullanıldı.
İran nükleer anlaşmasını baltalamanın hiçbir gerekçesi olamayacağı kaydedilen açıklamada, anlaşmadaki planın sorunları çözmede etkili olduğu vurgulandı.
İran’ın yükümlülüklerini sıkı bir şekilde yerine getirdiğine de dikkat çekilen açıklamada, Rusya’nın bunu tam olarak desteklediği ve memnuniyetle karşıladığı belirtildi.
Açıklamada, “ABD’nin yine bir çok devletin görüşüne rağmen sadece kendi konjonktürel çıkarları için uluslararası hukuk kurallarını açıkça ihlal etmesinden son derece endişeliyiz.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Washington’un eyleminin anlaşmanın uygulanması sırasında yüksek profesyonelliğini sürekli kanıtlayan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna olan uluslararası güveni baltaladığına işaret edilen açıklamada, ABD’den yapılan açıklamaya yönelik, “Bu Washington’un kabiliyetsizliğinin yeni teyididir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Washington’un açıkladığı pozisyonun İran nükleer anlaşmasının önemli bir ihlali olduğu belirtilen açıklamada, anlaşmaya katılan ülkelerin ortak bir komisyon kurarak hızlı ve dikkatli bir şekilde ABD’nin kararını ele alması gerektiği belirtildi.
Açıklamada, Rusya’nın anlaşmaya katılımcı diğer ülkeler ve İran ile etkin bir şekilde ikili iş birliği ile siyasi diyaloğu sürdürmeye açık olduğu vurgulandı.
Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE'den ABD'ye destek
Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın, İran nükleer anlaşmasından ayrılması ve 2015'te askıya alınan İran'a yönelik ekonomik yaptırımların en güçlü şekilde yeniden hayata geçirilmesi kararını desteklediklerini açıkladı.
Suudi Arabistan resmi ajansı SPA'da yer alan açıklamada, Suudi Arabistan'ın "Trump'ın ülkesinin İran'la nükleer anlaşmadan ayrılacağını ve 2015'te askıya alınan İran ekonomik yaptırımlarının en güçlü şekilde yeniden hayata geçirileceğini açıklamasından memnuniyet duyduğu" belirtildi.
Bahreyn'den Trump'ın kararına destek
Öte yandan Bahreyn resmi haber ajansında yer alan açıklamada da İran'la yapılan anlaşmadan ABD'nin çekilmesi ve ekonomik yaptırımların en güçlü şekilde yeniden hayata geçirilmesi kararının desteklendiği belirtildi.
Açıklamada, "Bahreyn, ABD'nin, İran'ın uluslararası yasalara aykırı bir şekilde bölgeye terör ihraç etmeye devam etme çabalarına karşı duruşuna bağlılığını yansıtan söz konusu kararına tam destek veriyor." ifadeleri kullanıldı.
BAE de Trump'ın kararını destekliyor
BAE de Trump'ın söz konusu kararını desteklediğini duyurdu.
BAE resmi ajansı WAM'da yer alan Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığının açıklamasında, BAE'nin ABD Başkanı Trump'ın bugün İran ile ilgili açıkladığı kararı desteklediği kaydedildi.
Açıklamada, uluslararası toplum ve nükleer anlaşmaya katılan taraflara, "Trump'ın nükleer silahların ve diğer kitle imha silahlarının uluslararası güvenliğin ve istikrarın korunması için Ortadoğu'dan çıkartılması yönündeki duruşuna destek olma" çağrısında bulunuldu.
İngiltere, Almanya ve Fransa'dan ortak bildiri
İngiltere, Fransa ve Almanya, ABD’nin İran nükleer anlaşmasından çekilmesine ilişkin ortak bildiri yayımlayarak, anlaşmanın ortak güvenlikleri için önemini koruduğunu açıkladı.
İngiltere Başbakanı Theresa May, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkesini İran nükleer anlaşmasından çekmesine ilişkin ortak bildiri yayımladı.
“Fransa, Almanya ve İngiltere liderleri Başkan Trump’ın ABD’yi Kapsamlı Ortak Eylem Planından (JCPOA) çekme kararını üzüntü ve kaygıyla not ediyor” ifadesi kullanılan bildiride, “Hep birlikte biz JCPOA’ya devam eden bağlılığımızı vurguluyoruz. Bu anlaşma ortak güvenliğimiz için önemini koruyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Anlaşmanın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2231 sayılı kararıyla oy birliği ile onaylandığı hatırlatılan bildiride, “Bu, İran’ın nükleer programı hakkındaki ihtilafın uluslararası hukuk çerçevesinde çözümü için bağlayıcı karar olmayı sürdürüyor. Bütün tarafları onun tam uygulanmasına ve sorumluluk ruhu içinde hareket etmeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna (UAEK) göre İran’ın JCPOA ile getirilen kısıtlamalara, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması kapsamındaki yükümlülükleri ile ahenk içinde uyduğuna dikkatin çekildiği bildiride, şunlar kaydedildi:
“Bunun sonucunda dünya daha güvenli bir yer. Dolayısıyla biz, E3 (İngiltere, Fransa, Almanya) olarak JCPOA’nın tarafı olarak kalacağız. Hükümetlerimiz anlaşmaya uyulmasını temin etmeye bağlı kalacak ve geri kalan bütün taraflar ile de bunun böyle olmasını temin etmek için çalışacağız. Buna, anlaşmayla bağlantılı olan ekonomik faydalardan İran halkının yararlanmayı sürdürmesini sağlamak da dahildir.”
“ABD’yi JCPOA’nın yapılarının zarar görmemesini sağlamaya ve anlaşmanın, diğer taraflarca tam uygulanmasını önlemeye dönük eylemlerden kaçınmaya çağıyoruz” açıklamasında bulunulan bildiride, şunlar aktarıldı:
“ABD yönetimiyle geçtiğimiz aylarda detaylı bir şekilde görüştükten sonra, ABD’ye, anlaşmanın ana unsurlarının uygulanmasına izin vermeyi sürdürerek, JCPOA ile sağlanan bütün kazanımların muhafaza edilmesi için mümkün olan her şeyi yapması çağrısını yapıyoruz.”
İran’ın da ABD’nin kararına tepkisinde ölçülü olmaya çağrıldığı bildiride, “İran, UAEK teftiş gereklerini zamanında ve tam olarak karşılayarak, anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyi sürdürmeli. UAEK uzun vadeli doğrulama ve gözlem programını kısıtlama veya engelleme olmadan sürdürebilmeli. İran da buna karşılık olarak, anlaşmaya uyduğu sürece hak ettiği yaptırım hafiflemesini almalı.” değerlendirmesine yer verildi.
Bildiride, İran’ın nükleer programının barışçıl ve sivil nitelikte olması gerektiği belirtilerek, “JCPOA’yı temel alırken, aynı zamanda kaygı veren diğer büyük sorunların ele alınması konusunda da görüş birliğine vardık.” ifadesi kullanıldı.
JCPOA’nın bazı tedbirlerinin süresinin bitmesinin ardından İran’ın nükleer programı için uzun vadeli bir çerçevenin tanımlanması gerektiğine işaret edilen bildiride, bu ülkenin balistik füze programı ile bölgede, özellikle de Suriye, Irak ve Yemen’deki istikrarı bozucu eylemlerinin de “anlamlı bir şekilde ele alınması” gerektiği kaydedildi.
Bu kaygılarla ile ilgili taraflarla karşılıklı fayda getiren müzakerelerin başlamış olduğu belirtilen bildiride, “E3 bu müzakereleri kilit önemdeki ortakları ve bölgedeki ilgili ülkeler ile sürdürmeye kararlıdır. Biz de, dışişleri bakanlarımız da JCPOA’nın bütün taraflarına ulaşacak ve ileriye doğru olumlu bir yol arayacağız.” görüşü belirtildi.
İran nükleer anlaşması
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 5 daimi üyesi (ABD, İngiltere, Çin, Fransa ve Rusya) ve Almanya, İsviçre'deki uzun müzakerelerden sonra Temmuz 2015'te Tahran yönetiminin nükleer çalışmalarının kontrol altına alınmasına dair bir anlaşma yapmış ve bu Ocak 2016'ta yürürlüğe girmişti.
Trump'ın İran kararına dünyadan tepkiler
Tools
Typography
- Font Size
- Default
- Reading Mode