Almanya İçişleri Bakanlığı’nın son günlerde Müslüman sosyal tesislerine yapılan saldırılarla ilgili yayınladığı sayılar durumun vahametini gözler önüne seriyor. Biz Almanya’da yaşayan Türkler, devlet ve tüm güvenlik kurum ve kuruluşlarından beklentimiz camilerimizin güvenliğinin tahsis edilmesi, olayların mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde açıklığa kavuşturulması, sorumluların adalet önüne çıkarılmasıdır. Aynı şekilde, bu gerçekleşen saldırıların insan hayatına mal olmadan politikacıların konuyu ciddi bir şekilde ele almaları elzemdir. Müslümanlara ve tesislerine yönelik saldırıların artık toplumsal, yerel politika konusu olarak ele alınmaması gerekmektedir.
Sadece Berlin’deki son cami saldırısı göstermektedir ki, ayrımcılık ve Müslümanlara karşı yapılan tehlikeli saldırıların konunun Almanya çapında ele alınması gerekiyor. Zira bu defaki saldırı, hükümetin hemen dibinde gerçekleşmiştir. Almanya’da yaşayan Müslümanlar terör ve kaba kuvvete, her zaman ve hangi yönden gelirse gelsin, hangi politik ya da dini motiften beslenirse beslensin, nefrete, kaba kuvvete ve teröre karşı net bir pozisyon almış ve dayanışma içerisinde bulunmuştur. Son dönemlerde tanrı evlerine ve Müslüman vatandaşlara karşı gerçekleştirilen bu saldırılara karşı, açık ve net bir duruş sergilememiz ve dayanışma içerisinde bulunmamız gerekiyor. Aynı şekilde politik ve toplumsal dayanışmanın öneminin algılanmasının ve bu ülkenin vatandaşları olarak devletin ve güvenlik kurumlarının, bizleri koruma hükümlülüklerinin yasal hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Almanya’da yaşayan Türkler olarak, buradaki 60-70 yıllık geçmişinde yasalara ve toplumsal kurallara saygılı, uyumlu bir şekilde yaşamaktayız. Bu tür saldırıları kesin bir dille kınıyoruz.
Bir konunun altını çizmeden de edemeyeceğim; yapılan saldırılar sadece Almanya’da yaşayan, çoğunlukla Türklerin ibadet ettikleri camilere karşı gerçekleştirilen politik motivasyonlu saldırılardır. Camiler politik değil, manevi ortamlardır. Hatırlatmak istediğimiz ise aynı çatı altında; millet, ırk, dil ayrımı yapılmaksızın herkese açık bir şekilde ibadet edilmektedir. O ortamda bir kişiye verilecek zarar, tüm insanlığa verilecek zarardır. Temennimiz her dil, din ve milletten insanın bu demokratik ortamda huzur içinde yaşamasıdır.
Ozan Kabak, mart ayının "en iyi genç oyuncusu" ada
Affetmeyin - Psikolog Kutay Ürkmen
Altın - geleceğe yönelik mi yoksa eskimiş bir yatı
Editörün Köşesi - Almanya’da Emeklilik Sorunu
Editörün Köşesi - DENGE
Analiz Yorum - Nisan
Haydarpaşa - Sirkeci
Analiz Haber - Almanya'da ırkçılık suç değil milli
10. Türk-Alman günleri 30 Haziran - 1 Temmuz
Analiz Yorum - Mayıs
KulTurk Freiburg - Türkiye Akşamı 2017
BAHAR YORGUNLUĞU - Psikolog Kutay ÜRKMEN
12 MART TÜRKİYE’NİN MİLLÎ MARŞI “İSTİKLAL MARŞI”NI
8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Moda Önerileri - Kış Renkleri
Aynur'un Lezzet Köşesi - Lahmacun
Analiz Haber: 'Büyük koalisyon' Merkel'in kariyeri
DEİK Başkanı Olpak: Mart ayı AB ile ilişkilerde dö
Çelik: AB-Türkiye zirvesi için mart ayı güçlü şeki
Son Dakika - Beşiktaş'ın son 16 turundaki rakibi B
NSU cinayetlerinde eşini kaybeden Elif Kubaşık: -
Sonbahar Festivali - Basel / Herbst Festival - Bas
Fransa - Almanya'dan vize dağıtımı açıklaması
Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ilişkiler -
Süper Ligin 6. haftasında Bursaspor - Galatasaray
Almanya'dan Türkiye'ye Kesin Dönüş - II
Almanya'dan Türkiye'ye Kesin Dönüş - I
KulTurk Freiburg - Türkiye Akşamı 2017
KulTurk Freiburg - Türkiye Akşamı 2017
Yarin 27 Mart 2017 saat 9:00-21:00 arasi Halkoylam
Başkonsolosluk Duyurusu Duyuru - Anayasa Değişikli
Kat irtifaklı daire almanın dezavantajları - Euroa
Gökhan Arslan - Selina Arslan Kikboks Gösterisi