İstanbul
TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde basın toplantısında açıklamalarda bulunan Şenol Güneş, 2020 Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu'nda Arnavutluk ve Fransa ile oynayacakları karşılaşmalarda takımının ortaya koyacağı mücadeleye güvendiğini belirtti.
İki rakibin de önemli olduğunun altını çizen Güneş, şu ifadeleri kullandı:
"Grupta 4 müsabakamız kaldı. Maç sayısının azaldığı dönemde maçların önemi daha da fazla oluyor. Grubun favori takımlarından Fransa ile orada oynayacağız. Onu tamamen ikinci plana atıp öncelikle Arnavutluk maçını düşünüyoruz. Hatta dört maçın en önemlisi olarak Arnavutluk karşılaşmasını görüyoruz. Kazandığımızda belki Fransa ile grup birinciliği maçı oynayacağız. Allah korusun aksi bir durumda durumumuzu tekrar gözden geçirebiliriz. Olumsuz bir şey düşünmüyoruz. Allah korusun bunu hiç düşünmüyoruz. Kasım ayında iki maçımız var, biri İzlanda diğeri Andorra. Sahamızdaki Arnavutluk ve İzlanda maçlarını kazandığımızda kesin gideceğimizi düşünüyoruz. Fransa maçı olumsuz olsa bile. Neyi düşünürsek düşünelim bu maç çok önemli. Ayrı bir final havası olacaktır. Biz Arnavutluk'u yendiğimizde Fransa ile final maçı oynayacağımızı söylemiştik. Yoldayız, Mercedes'le mi uçakla mı gideceğiz, göreceğiz. Hızlı mı, yavaş mı bakacağız. Birinci gitmek avantaj çünkü birinci olursanız seri başı olma şansınız olacak."
Arnavutluk'un da İzlanda galibiyetinden sonra bu karşılaşmaya daha büyük önem vereceğini vurgulayan deneyimli teknik adam, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Arnavutluk da aynı şekilde bakıyor. İzlanda'yı yenince bize beraberlik yetmeyeceğinden dolayı galibiyet için oynayacaklarını düşünüyorum. Kendi sahasında sadece Fransa maçı olacağı için tüm maçlarını kazanıp ilk ikide olmak isteyeceklerdir. Bunun da ilk başlangıcı onlar için bizim maç olacaktır. Zor bir maç olacaktır. Arnavutluk iyi oyuncuları olan, Avrupa'da birçok ligde, İtalya'da daha fazla oyuncusu bulunan bir takım. Hocaları da İtalya ligini iyi bilen tecrübeli bir hoca. Oyun sisteminde değişiklik yaptılar. 3-5-2 oynuyorlar. 5-3-2'ye dönebiliyorlar. Hücumda iyi çoğalıyorlar, salt bir savunma yapmıyorlar. Kompakt oynayan bir takım. 3-5-2 oynarken kenardaki oyuncuları tam bir açık gibi oynayabiliyor ve hücuma iyi çıkabiliyorlar. 6 oyuncuyu hücumda görebiliyorsunuz. Pas yapabilen, top oynamaya çalışan bir takım. Andorra ve Moldova gibi savunma ağırlıklı oynamıyorlar. Hücum ve savunmayı birlikte iyi yapmamız gerekiyor. Sahamızda beklenti itibarıyla Arnavutluk'la ilgili olumsuz bir düşünce varsa bunu silmek istiyoruz. Sabırla, dirençli, inançlı, en az onlar kadar koşan bir takım olmak zorundayız."
Dorukhan Toköz'ün sakatlanmasıyla aday kadrodaki oyuncu sayısının 26'ya düştüğünü aktaran Şenol Güneş, "Kendisine geçmiş olsun diliyorum. Bizimle beraber olmayan Abdülkadir, Cengiz, Hasan Ali, Emre Kılınç bunlar da sakatlık sonrası bizimle olmayan oyuncular. Rakiplerimizde de Lloris'in sakatlığı var, onun için de geçmiş olsun diliyoruz. Futbolcu sakatlıkları hayatlarını etkiliyor. Dorukhan için de kadroyu açıkladıktan sonra olduğu için şu an 26 oyuncu ile buradayız. Gelenler arasında ufak tefek sakatlıkları olanlar var, bunların ne kadar süreceğini bilmiyorum. Oynayacak tüm oyuncularımızı en sağlıklı olanları, hem savunmada hem hücumda baskı yaparak oynayacak oyunculardan kurulu olmasını düşünüyoruz. Bugün yarın bir değerlendirme yapacağız." şeklinde konuştu.
"Saracoğlu ve Arena'da olumsuzluk olmayacağını düşünüyorum"
Milli takımda bir aile havası olduğunu kaydeden Güneş, tüm Türkiye'nin gurur duyacağı bir takım oluşturmak istediklerini aktardı.
Ay-yıldızlı ekibin İstanbul'da oynadığı maçlarda herhangi bir olumsuzluk beklemediğini dile getiren Şenol Güneş, şu değerlendirmede bulundu:
"Hayallerimiz hedeflerimiz var. Halkımız bu umudu bizde gördüğü için sahipleniyor. Onları iyi temsil ettiğimizi düşünüyoruz. Cuma günü taraftarla bütünleşip iyi bir sonuçla ayrılacağımızı düşünüyoruz. Konya'da, Eskişehir'de Antalya'da milli takıma hep sıcak bakıldığını düşünüyorum. Taraftarın profilini milli takıma tam dönüştürmek için biraz zaman ister. Belki bir stadyumu daha fazla kullanmak gerek. Biz belki uzun vadede Olimpiyat sahası olur mu olmaz mı bilmiyorum. Hem Anadolu'yu görmek hem de İstanbul'da olmak istiyoruz. Daha önce sıkıntılar oldu, hatalar yapıldı, onlardan dersler çıkarmalıyız. Bu takım tüm Türkiye'nin takımı. Sahada oynayanlar gönülden bu takımın parçası. Vodafone'da olumsuz bir şey görmüyorum. Saha zemini bozuktu, oyunumuz biraz düşündüğümüzün altındaydı. Dokuz doğurmayı onlar da yaptı. Cumhurbaşkanımızdan işçisine kadar herkes aynı duygu içerisinde oldu. Kendi içim birse yönetim için beşse o duyguyu sahiplenen için daha fazla başarılı olmak isterim. Bu hava var. O maçta bunu gördük. Hep bir kuşkular var, buna katılıyorum. Saraçoğlu ve Arena'da olumsuzluk olmayacağını düşünüyorum. Kulüplerin sahası değil, bütün sahalar hepimizin. Milli takım olarak tüm kulüplerin üzerindeyiz. Tüm kulüplerimiz önemli. Olumsuzluk beklemiyorum. Ama görürsek değerlendiririz."
Güneş, Beşiktaş Teknik Direktörü olduğu dönemde yaşadığı olumsuzluğa da değinerek, "Şükrü Saracoğlu ile ilgili acıyı çeken ben, az çektim, çok çektim, ama oldu benim için kapandı. Devamlı atan biri varsa, yine atsın bana. Her maça gidiyorum Fenerbahçe sahasına, çok da sıcak karşılanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında olan Kadıköy semtinde yaşıyorum, yine bir sorunum yok. Yapanın yanlışıydı, herhalde bir daha sahaya gelmemesi gerek. O saldırıyı yapanları gündeme getirip onları prim yaptırmayalım. Artık kötüleri örnek vermeyelim. O sahada seyircinin muhteşem atmosferi ile dünyaya örnek olalım." sözlerine yer verdi.
Suat Serdar açıklaması
Deneyimli teknik adam, Almanya A Milli Futbol Takımı'na davet edilen Schalke 04 forması giyen Suat Serdar'ı Türk Milli Takımı'na davet ettiklerini ancak oyuncudan bir cevap alamadıklarını açıkladı.
Sezon başında Suat Serdar'ı izlemek için Schalke 04'ün hazırlık maçlarını da izlediğini hatırlatan Şenol Güneş, şöyle konuştu:
"Babası ve kendisiyle görüşmeler yapıldı. Schalke'nin maçlarını izledim. Sırf Suat için gittik. Suat ile ilgili olumsuz bir düşüncemiz yoktu. Geleceğini söyledi, babası da söyledi, evraklarını bekledik, hiç göndermediler. Hala zaman zaman konuştuğumuz oldu ama bu hafta içerisinde Almanya A Milli Takımı'na çağırıldığını duyduk. Gidip gitmediğini bilmiyoruz, evraklarını verip vermediğini bilmiyoruz. Vermişse demek ki orayı seçti, demek ki daha önce onun için hazırlık yaptı. Bu Türkiye'nin ayıbı değil. Oyuncu tercihini kullanabilir, gizlemeye gerek yok, açık açık söyleyebilir. Daha önce Alman milli takımına alınmayacağı söyleniyordu, belki bizi de onun için yan tarafta koymaya çalıştı. Her Türk evladının milli takımda oynama şansı olabileceğini söylüyorum ama tercihlerini başka yere yaparlarsa açık açık söylesinler. Eğer gitmişse hayırlı olsun, gitmemişse gelmesini sizin aracılığınızla söylemiş olalım. Diğerleri için örnek olsun diye söylüyorum, bu milli takım herkesi sahipleneceği bir milli takım olacaktır. Hiçbir ince hesabımız yok."
Schalke 04'te forma giyen ve Ümit Milli Takım aday kadrosunda yer alan Ahmed Kutucu'nun durumuna da değinen Güneş, "Sadece Ahmed Kutucu değil. Onu da izledim, üç mevkide oynayabilecek bir oyuncu, olumlu izlenimlerimiz var. Yine aynı şekilde orada Orkun var, o da iyi bir oyuncu. Fenerbahçe'de Ferdi var, Türk oyuncular var. Edindiğim intiba şu Avrupa'da birçok oyuncu bulunduğu ülkeden teklif alınca bize hiç sormuyorlar. Orada olmadığı zaman bize geliyorlar. Ümit Milli Takım'da kısa sürede A takıma gelebilecek oyuncular var. Genç oyuncular için bireysel konuşmaları doğru bulmuyorum. Hepsi takip ediliyor, Suat ile ilgili giderse üzülürüm. Gelmesi için bir gayretimiz yok derseniz haksızlık yapmış olursunuz. Gelmediği zaman da saygı duyarım, ailesine de hayırlı olsun derim." yorumunu yaptı.
Avrupa kupalarında mücadele eden Türk takımlarının ortaya koyduğu performansı da değerlendiren Güneş, "Avrupa kuplarında takımlarımızın başarısızlığı son dakikaya sığdı. Son dakikada golleri yemeseler 5 fazla puanımız olacaktı. Üç takımımız da son dakikada golü yedi. Böyle futbolda talihsizlikler olabilir. Bunu genellemek, çok kötü demek doğru değil. Eksiklerimiz, sorunlarımız var doğru. Çok olumsuz bakmıyorum. Gönlümüzden geçen puanımızı arttırmak. Genel itibarıyla ligimizde istenilen tempoyu daha bulmadık belki bu aradan sonra bulacaklardır. Bu halimizle bile netice alınabilirdi." diye konuştu.
Şenol Güneş'ten Abdullah Avcı'ya yanıt
Deneyimli teknik adam, Beşiktaş Teknik Direktörü Abdullah Avcı'nın kendiyle ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine ise şunları kaydetti:
"Kabul etmek lazım, büyük kulüpler, büyük hocalar, büyük oyuncular barındırırlar. O camianın içinde koltuğa geldiğiniz zaman bazen büyütürsünüz bazen küçültürsünüz. Ne yaptığınızı zaman gösterir. O ifadeler bana söylenen ifadeler değildir. Bulunduğu durum itibarıyla doğaçlama çıkan ifadeler diye bakıyorum. Çünkü benim öğrencim, saygısızlık yapacağını düşünmüyorum. İfadelerin çekilmesi başka taraflara gidebilir. Geçen seneki iki oyuncu Adriano ve Caner ile ilgili konuşuldu. Adriano gitti sanıyordum, keşke tutsaydılar. Olumsuz ifadelerine cevap vermek istemiyorum ama moral bozukluğu sebepli bir ifade olduğunu düşünüyorum. Bugün morali daha farklı. Baktığınız zaman Abdullah Avcı'nın yüzü dünden farklıydı. Keşke hep gülsün. Onların arasında beni de hatırlamak için söylemiştir. Eğer başarısızlık varsa, 3-5 maçta bana ihtiyaç varsa yardımcı olurum. İster ismimi kullanır, ister kendim giderek. Onunla da konuşuruz. Hocalarımızın duygu kırılmalarında yardımcı oluruz, kendisine başarılar diliyorum."
Milli takıma ilginin artmasıyla ilgili de konuşan Şenol Güneş, "Taraftarın olağanüstü ilgisi sevgisi var bu güzel bir şey. Biletler bitmiş, heyecan, coşku yeniden başlasın ve güzel bir maç olsun. Aynı duygu ve düşünceyi taşıyoruz. Tabii ki farklı düşüncelerimiz olacak, eleştiriler olacak, cevap vereceğiz. Bazen eksik kalacağız, Abdullah Hoca'nın olduğu gibi durum gibi olacak zor duruma düşeceksiniz. Bu ülke bizim takımımız. Her alanda birlikte düşünebilen ülke menfaatine kullanılacak bir ortama getirmek hepimizin görevi." değerlendirmesinde bulundu.
Caner Erkin'in aday kadroda olmamasına da değinen Güneş, "Caner istikrarsız gidiyordu, savunma olarak çok zayıf, hücum olarak geçen sene iyi maçları vardı. Belki hocaya da yardımcı olur, Caner'in sorunlarıyla ilgilendiğiniz zaman, kendi kafasını futbola verdiği zaman daha iyi oynuyor. İnşallah o sorunları halletmiştir. Halledemedim, gücüm yetmedi, başkan da biliyor sorunları, hoca da şimdi biliyordur. Son müsabakada oynadığı zaman daha iyi oynadı. Bu sene de dalgalanma geçiriyor. Olabilecek bir oyuncu ama bu maçtan önceki düşünceye göre yok ama gerekirse alınır. Güven ile ilgili Beşiktaş'ın sadece saha içi sorunu yok. Dikkat dağınıklığı da var. Benim tanıdığım Dorukhan ve Güven bu değildi, Abdullah Hoca yüzünden oluyor demiyorum. Sakın öyle anlamayın. Güven'in bir dağınıklık içerisinde, sanki şaşkın, bir boşlukta olduğunu hissettim. Dorukhan'da da kısmen vardı. Genel bir hava mı bilmiyorum. Buna rağmen Güven'i oynattım, maçta da iyi değildi. Bu maçta da oynatmayı düşünmüyorum. Oynamaya aday olacaksa yine alırım. Onu şimdi ümit takımda bıraktım. Ümit Milli Takım'da 5-6 oyuncuyu bir grup olarak düşünüyorum. Orada buraya gelip beklemesi yerine, oynaması daha iyi oyuncular var. Onlar da gelebilirler, çünkü bizim oyuncularımız. A takımda muhtemel olması gereken alınamayan Caner, Gökhan, kaleci Serkan onları oynatmayacaksak almanın bir anlamı yok." açıklamasını yaptı.
Şenol Güneş, "Burak Yılmaz sakatlıktan döndü. Cenk de kadroda. Çift forvetle sahaya çıkabilir miyiz?" sorusuna ise "Yani kafama taktım herhalde. Onun için söyleyeceğim, Burak da Abdullah Hoca'nın oyuncusu. Yeniden dönüş yaptı. Ne kadar hazırdır bilmiyorum ama beklediğim seviyenin altındaydı. Burak kalitesi belli bir oyuncu. Tempo olarak eksik olsa bile iyi bir oyuncu. Aynı şekilde Cenk de antrenmana çıkan ama maç oynamayan bir durumda. İkisini oynatır mıyız, oynatmaz mıyız, ona bakacağız. Başka mevkiye mi kaydırırız. Diğer oyunculara, rakibin durumuna bakacağız. Cenk de Burak da inandığım oyuncular. İnandığınız oyuncuyu her zaman oynatır mısınız, durumuna bağlı olarak değişir. Her ikisinin de tecrübesi ve liderlikleriyle çok büyük katkı yapacağını düşünüyorum." şeklinde cevap verdi.
"Milli forma konusunda girişim yapıldı"
Şenol Güneş, "Birçok milli takımın maçlarını sürekli oynadığı bir evi var. Bizim sürekli farklı statlarda oynamamız, dezavantaj mı? Bir de klasik formamızı yeniden giyecek miyiz?" sorularını ise şöyle yanıtladı:
"Düşüncenize katılıyorum. Bu maçlar bittiğinde inşallah gruptan çıktığımızda konuşacağımız çok konu var. Futbolun paydaşlarıyla beraber. Bu iki başlık, ayrı bir başlık. Halkın takımı olduğumuza göre onların görüşlerini alarak böyle bir şeye ben öncelik olarak bakıyorum ama birlikte forma ve saha konusuna karar veririz. Milli forma konusunda girişim yapıldı ama forma siparişi 1 sene öncesinden veriliyor. Zannediyorum gelecek sene için böyle bir düşünce var. Kasım ayından sonra bu iki başlığı da 'Nasıl bir milli takım istiyorsunuz?' başlığıyla konuşup açık yapmak gerekiyor."
Taraftarların maçlara milli takım formasıyla gelmesinin önemine de değinen Güneş, "Kulüp forması ile gelmek yerine milli takım forması ile gelin. Bir baba iki çocuğu varsa birini seviyor değil, ama o gün hepsini kucaklamamız gerekiyor. Tüm kulüplerin bizi sevmesini istiyoruz. Kırmızı-beyaz güzel bir renk, daha önce siyah-beyaz demiştiniz diyecekler ama kırmızı-beyaz Türkiye'nin bayrağı. İçinde siyah da var gerçi. Bayraklarımızla, yüreğimizle, sesimizle sahada olalım." ifadelerini kullandı.
Kötü bir fikstürü geride bıraktıklarını aktaran Şenol Güneş, "Çok kötü bir fikstür vardı, Allah'a şükür o fikstürü geçtik. Tekrar Fransa, İzlanda üst üste oynayabilirdik. İzlanda hiç gidip gelmedi, bir defa gidip geldi, onuda da kaybetti. Şimdi yine iki maç sahasında. Uzakta olduğu için ona böyle bir şans verilmesi, rakipleri rahatsız eder. Biz büyük bir maç sonrası, 6,5 saatte İzlanda'ya gittik." sözlerine yer verdi.
Şenol Güneş: Dört maçın en önemlisi Arnavutluk karşılaşması
Tools
Typography
- Font Size
- Default
- Reading Mode