Almanlar Türk ekonomisine yoğunlaşıyor

BERLİN - BAHATTİN GÖNÜLTAŞ

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Berlin Temsilcisi Alper Üçok, Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier'ın Türkiye ziyaretinde büyük şirket ve KOBİ’lerden çok sayıda Alman iş adamının yer almasının önemli olduğunu belirtirken, " Almanya, Türk ekonomisinin önemini ortaya koyuyor, Türkiye’nin beklentisi, ekonomik ilişkilerin kuvvetlenmesi ve Alman yatırımların artmasıdır.” dedi.

Bakan Peter Altmaier başkanlığındaki Alman heyetinin iki günlük Türkiye ziyareti bugün başladı. Altmaier'in heyetinde, SAP, Siemens, BASF ve EON gibi Alman uluslararası şirketlerinin yanı sıra, Türkiye'de yatırımı ve ortağı bulunan KOBİ'lerden 35 üst düzey temsilci de yer alıyor.

Alman bakanın ziyaretiyle birlikte geçmişte yaşanan siyasi gerginlikler nedeniyle ertelenen JETCO'nun 1. Dönem Toplantısı ve Türk-Alman Enerji Forumu da gerçekleştirilecek. Altmaier, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile baş başa görüşecek.

AA muhabirine ziyarete ilişkin değerlendirmelerde bulunan, TÜSİAD Berlin Temsilcisi Üçok, Almanya’nın Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı olduğunu söyledi.

Yeni bir sürece kapı aralayacak

Alman bakanın ziyaretinde, Gümrük Birliği’nden kaynaklanan sorunların giderilmesi, Türkiye’ye yapılan yatırımların artırılmasına yönelik bir takım ortak politikalar konusunda beklentilerin şekillendirilmesinin de yer aldığını kaydeden Üçok, “Alman büyük şirketleri ve KOBİ’lerden çok sayıda temsilcinin delegasyonda olması Almanya’nın Türkiye ekonomisine ilişkin önemini de ortaya koyuyor. Türkiye’nin beklentisi, ekonomik ilişkilerin kuvvetlenmesi ve Alman yatırımların artması.” diye konuştu.

Son dört yılda iki ülke arasındaki ilişkilerde durağan bir dönem yaşandığını hatırlatan Üçok, “ Ticaret belki az etkilendi fakat Alman yatırımının Türkiye’ye çekilmesi anlamında olumsuz bir süreç yaşadık. Türkiye’de darbe teşebbüsü olması siyaset ve ekonomiyi çok etkiledi. Bu dönemde maalesef durgun bir süreç yaşadık. Bu ziyaretin yeni bir dönemin açılmasını sağlayacağını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Türk iş dünyasının beklentilerinin ekonomik ilişkilerdeki durgun ortamın aşılması ve yeni bir sürecin başlaması noktasında şekillendiğini kaydeden Üçok, "Alman bakanın ziyareti, iki ülkenin ortaklaşa bazı projelere başlamasına yönelik iradenin ortaya konmasına ve yatırım alanında olumlu bir sürecin başlamasına katkıda bulunacak. Türkiye’de fabrika yatırımları önemli. Yeni yatırımlar Türkiye’nin ekonomik zorlukları aşmasında da önemli bir katkı sağlayacak. Almanya'nın en üst seviyede Türkiye’ye çıkarma yapması Alman iş insanlarını olumlu yönde etkileyecek.” dedi.

Özel şirket yatırımları itici güç olacak

Türkiye’nin Almanya’dan mali yardım talebi olmadığını ve bunun konuşulmadığını vurgulayan Üçok, şöyle devam etti:

“Zaten Alman devletinde böyle bir planlama bulunmamakta. Devlet Alman özel sektörünün Türkiye’ye yatırımları için Hermes kredilerini artırarak kaynak yaratabilir. Bu çok büyük katkı sağlar. Yatırımların artması için mekanizmalar oluşturabilir. En büyük destek, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik Almanya’nın katkı sağlamasıdır. Eğer güncelleme konusunda Almanya AB çapında bir katkıda bulunursa, bu her türlü yardımdan daha büyük bir yardım olacaktır.

Hem Türk sektörü hem de AB şirketleri için büyük bir motivasyon kaynağı olur. Sonuçta Türkiye’nin AB sürecinin canlı bir şekilde devam ettiğine ilişkin büyük bir irade beyanı devreye girmiş olacaktır. Türkiye ile ticaret yapan şirketlerin Hermes ve Alman Kalkınma Bankası (KFW) kredileriyle desteklenmesinin artırılması olumlu bir finans katkısı yapar. Alman özel sektörünü teşvik edici bir takım mekanizmalar ise Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen şirketlere katkı sağlarken Türk ekonomisine de ivme verecektir"

Türkiye’de sanayide ve tüketici bazında daha verimli enerji kullanılması konusunda yapılacak Alman-Türk ortak yatırımlarının, Türkiye’nin enerji faturasını düşüreceğini belirten Üçok şöyle devam etti:

“Türkiye’nin rüzgar ve güneş gibi enerji konularında son 5 yıldır olumlu bir dönüşümü var. Alman yatırımlarının ve teknolojisinin bu sektöre devam etmesi Türkiye’nin enerji faturasını düşürecektir. Sanayinin daha verimli hale gelmesi ve dijitalleşmesi de iki ülkenin de kazanacağı konular olacak. Demir yolları gibi ortak altyapı yatırımları iki ülkenin ekonomik ilişkilerinin gelişmesine katkı verir. Katma değeri yüksek kimya ilaç ve bazı sanayi sektörlerinde ortaklaşa çalışma imkanlarının ortaya çıkması iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerinin geliştirmesine pozitif etki yapar. Üçüncü ülkelerde Türk ve Alman konsorsiyumlarının ortaklaşa bir takım projeler gerçekleşmesine yönelik iradeler ortaya konması da ilişkilere ve ekonomilere dinamizm katacaktır."

Rafa kalkan projeler masada

Türkiye’ye yatırım yapan firmaların uzun dönemli düşündüklerini söyleyen Üçok, “Özellikle Alman firmalar yatırımda 30 yıllık plan yapıyor; çünkü bunlar fabrika yatırımı ve milyonlarca avroluk yatırımlar. Belirsizlik süreçlerinde bu tip yatırımlar rafa kalkıyor. ama bu belirsizlik süreci bitme aşamasında olduğu için bazı rafa kalkan projeler tekrar masa üstüne konmaya başlandı. Türkiye ekonomisi önümüzdeki dönemde performansını ispatlarsa bu projeler gerçekleşme safhasına gelebilir. İki ülke arasındaki siyasi ilişkilerindeki yumuşama atmosferinin iki ülke tarafından iyi kullanılması lazım. Ben o anlamda Türkiye’nin çok iyi bir irade gösterdiğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Üçok, sanayinin iki ülkeyi birbirine bağlayan önemli bir sektör olduğunu vurgulayarak şunlara dikkati çekti:

“Türkiye aslında bir sanayi ülkesi ve Avrupa’da gayri safi milli hasılasının yüzde 20’sini sanayiden sağlayan ender ülkelerden biri. Sanayi bu iki ülkeyi birbirine bağlayan önemli bir nokta. Bu bağın daha da kuvvetlenerek diğer önemli sektörleri etkilemesi bize katkı sağlar. Örneğin Bosch’un Türkiye’deki bir fabrikası üretimden etkilense Almanya’da da üretimde sıkıntı yaşanır. İki ülke arasında müthiş bir değer ve tedarik zinciri oluşturulmuştur. Bunu 100 yılda kurduk ve geliştirip ve korumamız gerekir.”

Almanya’nın Türkiye’ye yakınlaşmasının bir diğer sebebinin de; dünya ticaretinde küresel korumacılığın artması ve AB’nin kendisine yeni ittifaklar araması olabileceğini belirten Üçok, Türkiye'nin 80 milyon nüfusu ve 800 milyar gayri safi milli hasılasıyla bu ittifaklar için önemli bir aktör olduğunun altını çizdi.

Ortak proje geliştirme fırsatları

Türkiye’nin eğitim sistemine yönelik iyileştirmelerde Alman teknik eğitim sisteminin iyi araştırılması gerektiğine işaret eden Üçok, İspanya ve Portekiz’de yaşanan ekonomik krizde ise Almanya’nın bu ülkelerin genç işsizliğini azaltmasında teknik eğitim konusunda yardımcı olduğunu belirtti. Üçok, TÜSİAD olarak, Türkiye’nin Afrika’da aktif rol almasının kendileri için çok önemli olduğunu hatırlattı ve Almanya'nın bu kıtaya yönelik yaklaşımlarında da ortak projeler geliştirilmesinin mümkün olduğunu kaydetti.