22 Ara 2024
BT Content Showcase - модуль joomla Книги

'Türkiye ve Almanya birbirlerini görmezden gelebilecek aktörler değil'

TÜRKİYE
Typography

İSTANBUL - GÜLSÜM İNCEKAYA

Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Süleyman Sezgin MercanTürkiye ile Almanya'nın rasyonel bir diyalog zeminine ve iş birliğine ihtiyacı olduğunu belirterek, "Türkiye ile Almanya birbirlerini öyle kolayca görmezden gelebilecek aktörler değil." dedi.

Mercan, Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Maria Adebahr'in "Türk hükümetiyle görüşmeleri devam ettirmeye ve ilişkilerdeki gerilimin azaltılmasına hazır olduklarına" ilişkin açıklamasını, AA muhabirine değerlendirdi.

İki ülke arasındaki gerginliklerin bir anda ortadan kalkamayacağının altını çizen Mercan, Almanya’nın son çıkışını kurumsal ilişkilerin varlığına bağlamak gerektiğini, olumlu bir zeminde değerlendirmek için çok erken olduğunu anlattı.

Mercan, Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı çıkışın, Gümrük Birliğinin revizyonu ve gözden geçirilmesi ile ilgili olduğunu ifade ederek, "Bu kapsamda şöyle bir tablo ortaya çıkıyor; Biz 2000’lerin ortasında Almanya'nın, Sarkozy Fransasının desteği ile imtiyazlı ortaklık talebini görmüştük. Türkiye bunu reddetmişti. Almanya’nın bu yeni çıkışı, imtiyazlı ortaklık teklifinden farklı değil ve rasyonel bir zemini de yok. Türkiye’ye karşı çok değişen bir şey yok. içten içe olumsuzluk devam ediyor.'' diye konuştu.

''Türkiye, İngiltere gibi model çıkarabilir endişesi''

Süleyman Sezgin Mercan, Almanya'nın,Türkiye'ye olumlu yönde mesaj göndermesinin diğer bir sebebinin ise Türkiye'nin de İngiltere gibi AB dışında yeni bir model arayışına girebileceği kaygısından kaynaklandığını anlattı.

Almanya'nın, İngiltere’nin AB'den ayrılışı ve Brexit sürecinin örnek alınmasıyla, bundan sonra AB ile ilişkilerin nasıl gideceği ile ilgili model oluştururken Türkiye’ye de bir model çıkacak olması gibi bir durumdan hareket ettiğini anlatan Mercan, Almanya'nın bunu kendi siyaseti kapsamında araçsallaştırdığının altını çizdi.

Türk ve Alman iş dünyalarının birbirine son derece eklemlenmiş olduğunu anımsatan Mercan, Almanya'nın çıkışı ile ''imtiyazlı ortaklığın'' tekrar canlandırılmasının mümkün olabileceğine işaret etti.

"Son siyasi kriz iş dünyalarına yansımadı"

İki ülke arasında son dönemde yaşan krizlerin iş dünyasını fazla etkilemediğini belirten Mercan, şunları söyledi:

''Bugün Türkiye’de 7 bine yakın Alman firması var. Bu önemli ve nitelikli iş birliğine işaret ediyor. Gelişim sürecine baktığımız zaman 1980’lerde bunun sayısı 30 olmamışken bunun gitgide gelişiyor. Yine Türkiye’den Almanya’ya yatırımların gittiğini görüyoruz. Almanya’daki Türklerin işlerinin gittikçe yoğunlaştığını, yatırımların ve karşılıklı ticari ilişkilerin yoğun olduğunu görüyoruz. Son siyasi kriz zaten iş dünyalarına yansımadı. Rasyonel bir tutum sergilendi. Türkiye’den yine yatırımlar etkilenmeyecek, geri çevrilmeyecek diye açıklamalar gitmişti. Almanya’da da iş dünyasının siyasete bununla ilgili baskısı var. Bu son hamlenin, ekonomik gerekçelerle dönüşümün sağlanmasına yönelik olduğunu görmek mümkün."

''Birbirini görmezden gelecek aktörler değil''

Yrd. Doç. Dr. Sezgin Mercan, Türkiye ile Almanya’nın tam anlaşamadığı konuların başında terörün geldiğini ifade ederek, Almanya'nın, Türkiye'nin güvenlik hassasiyetine tam olarak karşılık vermediğini söyledi.

İki tarafın da rasyonel bir diyalog zeminine ve iş birliğine ihtiyacı var. Türkiye ile Almanya birbirlerini öyle kolayca görmezden gelebilecek aktörler değil. Köklü bir iş birliği var. Diğer Avrupa ülkeleriyle iş birliğine, yakınlığına benzemiyor Türkiye Almanya yakınlığı." değerlendirmesini yaptı.

Almanya'da henüz hükümetin kurulmadığını hatırlatan Mercan, kurulacak bu yeni yönetimin, ilişkileri daha netleştirmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier Penzberg Camisi'n

Almanya Uyum Bakanı Widmann-Mauz: Müslüman düşmanl

Almanya 1 milyon şarj istasyonu kuracak

Almanya İçişleri Bakanlığı, camilerin korunması so

BİR AZİM VE BAŞARI HİKAYESİ: HAYRİ GÜNEŞ VE MÜYESE